Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feminist Tarihin Peşinde

Joan Wallach Scott

Feminist Tarihin Peşinde Gönderileri

Feminist Tarihin Peşinde kitaplarını, Feminist Tarihin Peşinde sözleri ve alıntılarını, Feminist Tarihin Peşinde yazarlarını, Feminist Tarihin Peşinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ataerkil tarih yazımı üstüne
Olanı anlatandan ziyade, anlatırken yeniden yaratan anlatı, kendinde bir olayı değil, anlatıcıyı, özneyi önceler. Öznenin aktarma, anlatma, hikayeleme biçimine de önem atfeder.
Ataerkil hastalığın siyasal yansımaları
Fransız Devrimi’ndeki Jakoben egemenliği döneminde, Stalin’in otoriteyi ele geçirme mücadelesinde, Almanya’da Nazi politikalarının uygulanmaya konulmasında veya İran’da Ayetullah Humeyni’nin zaferi ile sonuçlanan süreçte yönetici elit hükmetmeyi, güçlülüğü, merkezi otoriteyi ve yönetici iktidarı eril olarak, dişili ise düşman, dışarıdaki, yıkıcı ve zayıf olarak meşrulaştırmaları gibi. Ayrıca bu kabullerini kadınlara hadlerini bildiren yasalarla (kadınların siyasi katılımının yasaklanması, kürtajın yasadışı ilan edilmesi ve annelerin ücretli işlerde çalıştırılmasının yasaklanması vb.) yazılı hale getirmeleri gibi.
Reklam
Feminizm'in toplumsal cinsiyet terimine yönelişi siyasetten kesin bir kopuştu ve bu yöneliş kendi kimliğini kazanmasına neden oldu. Çünkü toplumsal cinsiyet doğrudan doğruya bir ideolojik amaç taşımayan nötr bir terimdir.
Kadın tarihçiler, kadınları tarihe yazarak ve kadının hakkı olan yeri almasını sağlayarak tarih disiplinini kökten değiştirebileceklerdir. Daha önce tarihin görmezden geldiği kadınlar da tarih sahnesine kazandırılmalıydılar. Feminist tarihin asıl rolü, kadını özneler olarak üretmek değil, bu üretimin araç ve etkilerini araştırmaktır.
20. yüzyılın sonlarına doğru “kadınlar” teriminin beyaz, Batılı, heteroseksüel kadınları ifade ettiğini fark eden feministler, öz eleştiri yoluna giderek kadınların kendi aralarında da bir takım farklılıklara sahip olduklarını dile getirmeye başlamışlardır.
Olayların kaydını tutmak bile bir seçme ve yorumlama ameliyesidir. Dolayısıyla her türlü tarih yazımı geçmişin yeniden “kurgulanmasından” öteye geçemez.
Reklam
Eğer toplumsal cinsiyete ve iktidara dair anlamlar karşılıklı olarak birbirini inşa ediyorsa, değişim nasıl sağlanabilir?
Anlamlarındaki ve pratiklerindeki birçok değişikliğe rağmen, liberal demokrasinin söylemsel hegemonyası sürmektedir ve feminizm de onun celiskilerinden biri olarak kalmıştır. Kendisine çelişki diyerek dikkat çeken Feminizm, iktidar ilişkilerini düzenlemek için cins farklılıklarının kullanılma biçimini sorgulamıştır
Sayfa 213Kitabı okudu
Foucault
Eğer yorumlama bir kökende saklı olan anlamın yavaşça açığa çıkarılması olsaydı, insanlığın gelişimini sadece metafizik yorumlayabilirdi. Fakat yorumlama kendi başına özsel bir anlam taşımayan bir kurallar sistemini- bu sisteme bir yön dayatmak, onu yeni bir istence yöneltmek, farklı bir oyuna katılmaya zorlamak ve ikincil kurallara tâbi kılmak için- şiddet ve sahtekarlıkla sahiplenmek ise insanlığın gelişimi bir yorumlar dizisidir. Soykütüğünün rolü onun tarihini kayda geçirmektir.
Sayfa 172Kitabı okudu
"Kadın" 'ın bir kategori olarak sadece çoğullaştırılmaya değil, aynı zamanda tarihselleştirilmeye de ihtiyacı olduğunda ısrar ediyorduk.
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.