Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fetih ve Kıyamet 1453

Feridun M. Emecen

Sayfa Sayısına Göre Fetih ve Kıyamet 1453 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Fetih ve Kıyamet 1453 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Fetih ve Kıyamet 1453 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul Kelimesi Hakkında..!
İstanbul kelimesi de Türkçe olmayıp Rumca "şehre doğru, şehre" anlamına gelen "is-tin-polis"ten galattır. Bu bakımdan bu gibi hususlarda lüzumsuz hassasiyet göstermenin anlamlı olmadığı kanaatindeyim.
Sayfa 11 - TimaşKitabı okudu
“İstanbul köktür, etrafı budaktır. Kökün nuhuseti elbette budaklarına dahi yetişir.”
Sayfa 13 - TimaşKitabı okudu
Reklam
"İstanbul köktür, etrafı budaktır. Kökün nuhuseti elbette budaklarına dahi yetişir."
Sayfa 13 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Istanbul köktür, etrafı budaktır. Kökün nuhuseti (uğursuzluğu) elbette beyanlarına dahi yetişir.
Sayfa 13
“İstanbul Köktür, etrafı budaktır . Kökün nuhuseti elbette budaklarına dahi yetişir “
''İstanbul köktür, etrafı budaktır. Kökün nuhuseti elbette budaklarına dahi yetişir.''
Sayfa 13
Reklam
Fatih Döneminde Osmanlı'nın Durumu..!
Osmanlı Devleti ağırlık merkezi neredeyse tamamen Balkanlar'a kaymış, Tuna havzasına kadar uzanmış önemli bir siyasi teşekkül durumundaydı.
Sayfa 14 - TimaşKitabı okudu
Bizans'ın 1453'e kadar varlığını sürdürmesi bile büyük bir siyasi başarıydı;zira Osmanlılar daha Orhan Bey döneminde İstanbul'un Anadolu yakasında görülmüşler,ondan 60-70 yıl sonra Yıldırım Bayezid zamanında şehrin kapılarına ciddi şekilde dayanmışlardı.
İstanbul'un Fethine Doğu ve Batı'dan Bakış..!
Bütün bu gelişmelerin temel noktasında yer alan İstanbul'un Türkler tarafından alınışı, dünya tarihini Bah temelli olarak algılayan ve sayılarının pek de az olmadığı çevreler için de önemini, hakkında yazılan birçok kitap ve makalelerle daimi şekilde korumuştur. Aynı durum fatihlerinin torunları tarafından ise genellikle serinkanlı yaklaşımların uzağında gaza zihniyetinin destani motifleriyle süslü bir tarzda ele alınmıştır. Buna mukabil Batı tarihçiliğinde de olay, tam tersi bir havada, ancak yine dini-destani kahramanlık hikayelerine bürünmüş olarak akis bulmuş, olabildiğince abartılan bir barbarlığın nişanesi ve yok olan eski ve muhteşem Roma medeniyetine yakılan bir ağıt gibi sunulmuştur. Bu iki yaklaşım modern tarihçiliği belirli ölçüde etkilemiş gözükmektedir; bundan pek çok tarihçi ve entelektüelin kendisini kurtaramadığı dikkati çekmektedir.
Sayfa 15 - TimaşKitabı okudu
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.