"O, benim şu zamana kadar okuduğum romanlarda, kafamda yaratıp portresini çizdiğim hayali karakterin tıpatıp aynısıydı. Zaten onu ilk gördüğüm zaman, gözlerime yabancı gelmemesinin asıl sebebi de buydu."
“Ben çoğu şeyi içimde yaşayan bir insanım, mutluluğun ve mutsuzluğun sınırsız olduğu yer, benim en derinlerim. Kendi içimde bir hayat kurdum, gelenim ve gidenim hiç eksik olmuyor. İnsanlar yerine kendi yalnızlığım, bana nedense daha cazip geliyor.”
Hayatın yazılı olmayan kanunlarından bir tanesi de sevdiğimiz insanlarla istediğimiz her an görüşmememiz olabilirdi çünkü o zaman yaşamak ve mutlu olmak sıradanlaşırdı.