Herkesin bir çocukluk aşkı vardır için çocukluk aşkı yazmak;sanki yazdıkça ruhum paklaniyor gibi geliyor diyor.Misralar sadece yazarimiza mi Yol gösteriyor.Tabii ki hayır bizler de mısralar ile yolumuzu bulduğumuz,duygularımızı daha rahat ortaya koyduğumuz zaman dilimi oluyor.
Sizlere bir kaç #alıntı bırakıp kaçıyorum.
Hangi mey unutturur seni bana,
Hangi ilaç deva olur gözlerinden öte?
Senden bir daha etmez tüm cihan-ı alemi toplasan
Sanki kalbimin şamdanlarinda dolaşan ateşsin,gömüldüğüm karanlığın aydınlattın.
Gazete kupürlerinde cizlam eden husumet
Cefakar mahiyetinden düşen bir pay
Kınından fırlayan kılıç gibi keskin ve azat
Denize bakan başı bozuk ay
Hayatta ödenen bedeller nereden baksan eksik nerden baksan noksan
Vahşi korsanlar mağaralara çekilme taraftarı,Sebebi farfara sahibi insan
Öncelerden beridir esir,başkalarının adına da söyler eksik kafataslarini,
Önünde sonunda gün yüzüne çıkan sorgusuz yalanlar son nefes sigara misali,cadilarla acı dolu
dans eden çocukların ilgisizliği gibi.