En Eski Filistin'in Çocukları Sözleri ve Alıntıları
En Eski Filistin'in Çocukları sözleri ve alıntılarını, en eski Filistin'in Çocukları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bildiğimiz tek şey,yarının bugünden daha iyi olmayacağı ve nehir kıyısında,asla gelmeyecek bir gemiye özlemle beklediğimiz.Her şeyden koparılma hükmünü giydik;kendi yok oluşumuz dışında her şeyden...
Bir hastalığın büründüğü en güçlü hal ölüme sebepolduğu dönemdir bu da hayatta insanın başına bir kez gelir.Bu nedenle ölü olmadığım sürece hasta değilmişim gibi davranacağım...
Öfkeli yağmurun karanlığında ardında ve göz yaşlarının arasında ağaç,adam ve tüfek.Ancak Mnsur'a göre bunlar birlikte değildi.Sadece sessiz ceset vardı...
Bizimle ilgisi olmayan şeyleri sınırlarının dışına itmek için, kendi ellerimizle dünyamızı küçültüyoruz. Onu küçültüyoruz ve ancak böylece onu mutlulukla doldurabiliyoruz.
1948 yılında, on ikinci yaş gününde, Filistin için Siyonist
mücadelenin en korkunç olaylarından biri gerçekleşti: Deir Yassin
adlı bir Arap köyünde yaşayanlar vahşice katledildiler. Eşi
Anni Kanafani, Gassan’ın o yıldan sonra bir daha asla yaş gününü
kutlamadığını yazmıştır
Bir başka olayda Kanafani, öğretmenin, çocuklara elma
ve muz resmi çizmeyi öğretmesinin istendiği resmi müfredat
programına uygun bir ders veriyordu. Bu meyveleri tahtada
çizerken birdenbire bu çocukların hayatlarında hiç elma veya
muz görmediklerini düşündü; bu tür yiyeceklerin yaşadıkları
hayatta gerçek bir karşılığı yoktu. Bunun üzerine çizdiklerini
silip onlardan mülteci kampının resmini çizmelerini istedi.
Sonraları “Tam o anı, hayatım boyunca başıma gelen her şeyden
daha net bir biçimde anımsıyorum” diyerek bu olayı hayatında
“kesin bir dönüm noktası” olarak tanımlayacaktı
Bir başka olayda Kanafani, öğretmenin, çocuklara elma ve muz resmi çizmeyi öğretmesinin istendiği resmi müfredat programına uygun bir ders veriyordu. Bu meyveleri tahtada çizerken birdenbire bu çocukların hayatlarında hiç elma veya muz görmediklerini düşündü; bu tür yiyeceklerin yaşadıkları hayatta gerçek bir karşılığı yoktu. Bunun üzerine çizdiklerini silip onlardan mülteci kampının resmini çizmelerini istedi. Sonraları “Tam o anı, hayatım boyunca başıma gelen her şeyden daha net bir biçimde anımsıyorum” diyerek bu olayı hayatında “kesin bir dönüm noktası” olarak tanımlayacaktı.