Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Formen

Karl Marx

Formen Sözleri ve Alıntıları

Formen sözleri ve alıntılarını, Formen kitap alıntılarını, Formen en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Burjuva toplumda, emekçi, nesnel­ olmayan, salt öznel bir biçimde vardır; ama onun karşısında duran şey, şimdi yutmaya çalıştığı ve kendisini yutan hakiki ortak varlık haline gelmiştir."
Sayfa 33 - Sol Yayınları - (*)
"Bireyin bir emekçi olarak ortaya çıkış sürecinin kendisi, bütün çıplaklığıyla, tarihin bir ürünüdür."
Sol Yayınları
Reklam
Sermayenin ortaya çıkması için gerekli olan tek birikim, para-servet birikimidir, ki tek başına alındığında, hiçbir bi­çimde üretken değildir, yalnızca dolaşımdan doğar ve yalnızca dolaşıma aittir. Sermaye, bütün kırsal yan uğraşları yok ede­rek, yani herkes için eğirerek ve dokuyarak, herkesi giydi­rerek vb., kısacası, daha önce doğrudan kullanım-değerleri olarak üretilmiş bulunan metaları değişim-değerleri haline getirerek, kendisine derhal bir içpazar yaratır. Bu süreç, top­rak ve üretim koşulları mülkiyeti ile (bu serflik biçiminde olsa da) emekçilerin ayrılmalannın kendiliğinden ortaya çıkan so­nucudur.
Sermayenin ilkin dağınık ya da yerel olarak, eski üre­tim tarzlarının yanında ortaya çıktığı, ama giderek bunları parçaladığı ilk tarihsel biçim, sözcüğün gerçek anlamıyla manüfaktürdür (henüz fabrika değil).
Çünkü servet, bir yandan, insanın özne olarak karşılaştığı ve şeylerde, maddi ürünlerde, gerçekleşen bir nesnenin bir bölü­müdür. Öte yandan ise, bir değer olarak, egemenlik amacıyla değil, kişisel zevk, vb. amacıyla başkalarının emekleri üzerin­ de kurduğu kaba kumandadır. İster şeyleştirilmiş figür olsun, ister bireyin dışında kalan ve rastlantısal olarak onun yanında yeralan nesne aracılığıyla gerçekleşen bir ilişki olsun, servet, bütün biçimlerde, bir nesne biçiminde ortaya çıkar.
Her iki biçimde de, bireyler, emekçi olarak değil, mülk sahibi olarak -ve bir topluluğun aynı zamanda çalışan üye­leri olarak- davranırlar. Bu çalışmanın amacı -başkasının ürünleri ile, yani artı-ürünler ile değişmek için artı-emek harcayabilmelerine karşın-, değer yaratmak değildir; - amacı, mülk sahibinin kendisinin ve ailesinin olduğu gibi komünal topluluğun birlikte korunmasıdır. Bireyin bir emekçi olarak ortaya çıkış sürecinin kendisi, bütün çıplaklığıyla, tarihin bir ürünüdür.
Reklam
Bay Proudhon'un mülkiyetin ekonomi-dışı doğuşu dediği şey -ki bununla toprak mülkiyetini kastetmektedir-, bire­yin, emeğin nesnel koşullarıyla, ve her şeyden önce de emeğin doğal, nesnel koşullarıyla olan burjuva-öncesi ilişkisidir - çünkü, çalışan özne nasıl bir doğal birey, bir doğal varlıksa, emeğinin ilk nesnel koşulu da doğa, yeryüzü
Burjuva iktisadında -ve bunun tekabül ettiği üretim evre­sinde- insanın içinde yatanın bu eksiksiz geliştirilmesi, top­tan yabancılaşma olarak, ve tüm sabit, tek-yanlı amaçların yok edilişi de kendinde amacın tümüyle dışsal bir zorlamaya kurban edilişi olarak görünür. Bu yüzden antikitenin çocuksu dünyası bir bakıma daha yüce gibi görünür; ve kapalı bir yapı, biçim ve belirli sınırlamalar arandığı sürece de öyledir. Eskilerin dünyası sınırlı bir tatmin sağlar, oysa modern dün­ya tatminsiz bırakır, ya da kendi kendisiyle tatmin olmuş göründüğünde ise, bayağılaşır.
"Sermayenin mülk edindiği şey emekçi değil, onun emeğidir - doğrudan değil, değişim yoluyla. *Öyleyse bunlar, bir yandan, emekçinin, üretimin nesnel koşulları karşısında, kendisinin olmayan-mülkiyet olarak, başkasının mülkiyeti olarak, kendi-için değer olarak, sermaye olarak, nesnesiz, saf öznel emek gücü olarak, bir özgür emekçi olarak, ortaya çıkması için gerekli tarihsel önkoşullardır."
Sayfa 36 - Sol Yayınları - * Ne âlâ. -ç.
"Açıktır ki, her bir bireye göre, ait olduğu dili, ancak bir insan topluluğunun doğal üyesi olarak kendi dili olarak algılar. Dilin tek bir bireyin ürünü olarak düşünülmesi bir saçmalıktır. Ama aynı şey mülkiyet için de geçerlidir. Dilin kendisi, bir topluluğun ürünüdür, tıpkı bir başka açıdan topluluğun kendiliğinden anlaşılır varoluşunun kendisi oluşu gibi."
Sol Yayınları
Reklam
"İnsanın her zaman üretimin amacı olarak göründüğü eski anlayış, insanın amacının üretim, ve üretimin amacının da servet olduğu modern dünya ile karşılaştırıldığında çok daha yüce görünür. Ama in fact** dar burjuva biçim kaldırılıp atıldığında, servet, bireylerin evrensel değişim yoluyla yaratılan gereksinimlerinin, yeteneklerinin, zevklerinin, üretici güçlerinin vb. evrenselliğinden başka nedir ki? İnsanın, doğa güçleri -insanlığın kendi doğasının olduğu kadar "doğa" denen şeyin de güçleri- üzerindeki egemenliğinin eksiksiz gelişmesinden başka nedir ki?"
Sayfa 22 - Sol Yayınları - ** Gerçekte, aslında - "Eskilerin dünyası sınırlı bir tatmin sağlar, oysa modern dünya tatminsiz bırakır, ya da kendi kendisiyle tatmin olmuş göründüğünde ise, bayağılaşır.."
"Ücretli emeğin önkoşullarından biri ve sermayenin ta­rihsel koşullarından biri, özgür emek ve bu özgür emeğin, emeğin kullanım-değerini bireysel tüketim için değil, ama para için kullanım-değeri olarak tüketmek için parayı yeniden üretmek ve artırmak için, para karşılığında değişimi ise; bir başka önkoşul da, özgür emeğin, onun gerçekleşmesinin nesnel koşullarından -emek aracından ve emek gerecinden- ayrılmasıdır. Bu, her şeyden önce, özgür küçük toprak mülkiyetinin olduğu gibi Doğulu komün üzerine kurulmuş ortak toprak mülkiyetinin de yıkılmasına yolaçan, emekçinin doğal laboratuvarı olan topraktan ayrılması demektir."
Sayfa 7 - Sol Yayınları
"Antikitede (en klasik örnek olarak, en katıksız ve belirgin biçim olarak Romalılarda), özel toprak mülkiyetiyle çelişen bir devlet toprak mülkiyeti biçimi vardır, öyle ki, ilki ikincisi aracılığıyla gerçekleşmekte, ya da ikincisi ancak bu ikili biçim içinde varolmaktadır. Özel toprak sahibi, bu yüzden, aynı zamanda bir kent yurttaşıdır. Ekonomik açıdan, kent yurttaşlığı şu basit biçime indirgene­ bilir: bir kentte oturan köylü."
Sayfa 19 - Sol Yayınları
51 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.