Formen

Karl Marx

Formen Sözleri ve Alıntıları

Formen sözleri ve alıntılarını, Formen kitap alıntılarını, Formen en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mülkiyet, başlangıçta insanın kendi doğal üretim koşullarına kendi mülkü olarak, kendi varlığının ön koşulları olarak davranmasından, bu koşullara insanın kendisinden doğan ön koşulları ve kendi bedeninin uzantısı olarak davranmasından başka bir şey değildir.
Reklam
Tam anlamıyla büyük kent, yalnızca gerçek ekonomik yapının üzerine oturtulmuş bir hükümdarlık karargâhı olarak görülmelidir.
Bireyin özel mülkiyeti topluluk aracılığıyla değil, tersine topluluğun ve komünal mülkiyetin varlığıyla, bağımsız öznelerin aracılığıyla yani onların karşılıklı ilişkileri aracılığıyla gerçekleşir.
Öyleyse mülkiyet bir kabileye topluluğa ait olma onun içinde öznel nesnel varlığa sahip olma demektir.
Yalıtılmış bir birey nasıl konuşamazsa toprağı da mülk edinemez
Reklam
Tam anlamıyla büyük kent, yalnızca gerçek ekonomik yapının üzerine oturtulmuş bir hükümdarlık karargâhı olarak görülmelidir
Tam anlamıyla büyük kent, yalnızca gerçek ekonomik yapının üzerine oturtulmuş bir hükümdarlık karargâhı olarak görülmelidir.
öyleyse mülkiyet bir kabileye topluluğa ait olma onun içinde öznel nesnel varlığa sahip olma demektir.
Öyleyse mülkiyet bir kabileye topluluğa ait olma onun içinde öznel nesnel varlığa sahip olma demektir
Reklam
Emeğin doğal koşulunun, yerin, ilkel emek aracı olarak, hem laboratuvar ve hem de onun hammadde deposu olarak emek aracılığıyla değil, emeğin ön koşulu olarak maledinil­mesi. Birey, emeğin nesnel koşullarını, basitçe kendi malı, bunlar sayesinde gerçekleşen öznelliğinin inorganik doğası olarak algılar; emeğin başlıca nesnel koşulu, bizzat emek ürü­nü olarak ortaya çıkmaz, doğa olarak zaten vardır; bir yanda canlı birey, öte yanda ise kendisinin yeniden-üretilmesinin nesnel koşulu olarak yer.
Öyleyse mülkiyet bir kabileye topluluğa ait olma onun içinde öznel nesnel varlığa sahip olma demektir.
Yalıtılmış bir birey nasıl konuşamazsa toprağı da mülk edinemez.
"Kişinin darda kaldığında kendisini ve bakmak­la yükümlü olduklarını satabilmesi, ne yazık ki, genel bir haktı; bu hem kuzeyde, hem Yunanlılarda ve hem de Asya'da geçerliydi. Alacaklının borcunu ödemeyen borçluyu köleleştirmesi ve bu borcu ya onu çalıştırarak ya da şahsını satarak tahsil etmesi, hemen hemen aynı ölçüde yaygındı.”
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.