Frankenstein
Mary ShelleyEn Eski Frankenstein Gönderileri
En Eski Frankenstein kitaplarını, en eski Frankenstein sözleri ve alıntılarını, en eski Frankenstein yazarlarını, en eski Frankenstein yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... bilgi edinmenin ne kadar tehlikeli olduğunu ve büyüdüğü şehrin dünya olduğuna inanan adamın, kendi doğasının izin verdiğinden daha büyük bir şey olmaya göz dikenden daha mutlu olduğunu öğren."
Sayfa 48Kitabı okudu
"Mükemmel bir insan, her zaman sakin ve huzurlu bir aklı barındırmalı ve asla bu sükûneti bozacak bir tutku ya da geçici isteğe izin vermemelidir. Bilginin peşinde olmanın bu kuralın dışında olduğunu düşünmüyorum. Kendinizi adadığınız çalışmanın sevginizi zayıflatmaya ya da başka alaşımların karışamadığı şu basit zevklerinizi yok etmeye eğilimi varsa, o çalışma kesinlikle kural dışıdır, yani, insan aklına uygun değildir."
Sayfa 50Kitabı okudu
"Yaşam, kederlerin toplamından ibaret olsa bile, benim için hâlâ değerli ve bunu savunacağım."
Sayfa 97Kitabı okudu
"Bilginin ne garip doğası var! Bir kez yakaladı mı, yosunun kayaya tutunduğu gibi tutunuyor akla."
Sayfa 119Kitabı okudu
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014bin okunma
Siz, umut taşıyorsunuz, dünya önünüzde olanca enginliğiyle uzanıyor, umutsuzluğa kapılmanız için hiçbir neden yok. Fakat ben, ben her şeyimi kaybettim ve hayata sil baştan başlayamam artık.
Sayfa 22Kitabı okudu
Annem ölmüştü fakat bizim hala yerine getirmemiz gereken görevlerimiz vardı. Geriye kalanlarla yaşamımıza devam etmeli ve oyunbozanın henüz yakalamadığı biri kalmışken kendimizi şanslı görmeyi öğrenmeliyiz.
Zarif bir insan vücudunun nasıl da bozulup ziyan olduğunu gördüm. Ölümün çürümesinin yaşamın pespembe yanağına nasıl galip geldiğine tanık oldum.
Korkuyla karışık çok acı bir hayal kırıklığı duyuyordum. Böylesine uzun bir süredir gıda ve hoş dinlenme molaları yerine geçmiş olan düşlerim şimdi benim için bir cehennem olmuştu ve bu değişim öylesine hızlı, yıkılış öylesine eksiksizdi ki!
"Sevgili dağlar! Benim güzel gölüm! Yolcunuzu nasıl karşılıyorsunuz? Zirveleriniz açık; gökyüzü ve göl, mavi ve berrak. Bir huzur habercisi mi bu yoksa benim mutsuzluğumla edilen bir alay mı? "