Garblılaşmanın Neresindeyiz?

Mümtaz Turhan

Garblılaşmanın Neresindeyiz? Gönderileri

Garblılaşmanın Neresindeyiz? kitaplarını, Garblılaşmanın Neresindeyiz? sözleri ve alıntılarını, Garblılaşmanın Neresindeyiz? yazarlarını, Garblılaşmanın Neresindeyiz? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'yi kalkındıracak maarif sistemi, ancak kaliteli insanı yetiştiren maarif sistemidir.
Sayfa 146 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Umumiyetle planlı bir şekilde sanayileşen memleketlerde aile ve din müesseselerinin sarsıldığı, şehirleşme faaliyetinin süratle arttığı, büyük şehirlere geniş çapta akın başladığı, böylece nizamın bozulduğu görülüyor.
Sayfa 133 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Reklam
Türkiye'nin sınırları içinde yolsuzluk ve kötü idare yüzünden, iktisadi bakımdan birbirinden ayrılmış yüzlerce küçük Türkiye mevcuttur.
Sayfa 132 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Bugünkü hayat mücadelesinde küçük bir milletin ilerleyebilmesi veya diğer milletlerle aynı seviyede kalabilmesi hususunda başvurabileceği biricik tedbir, keyfiyete (niteliğe) ehemmiyet vermesidir.
Sayfa 129 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Bugün için medeni bir millet, sadece yüzde yüz okur yazarı olan millet demek değildir. Hakikatta medeni millet, her memleketin nüfusuna nazaran bir avuç teşkil eden birinci sınıf ilim ve ihtisas adamı yetiştiren müesseselere sahip olan millettir.
Sayfa 125 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Türk münevverenin maariften anladığı mana, bugünkü sistem içinde ne kafanın formasyonunda, ne de ameli hayatta büyük bir ehemmiyeti olmayan bazı malumattan ibarettir. Ona göre garplılaşma da, kalkınma da kendisiyle halk arasındaki inanç farklarının giderilmesinden başka bir şey değildir. Türkiye'nin garplılaşmasında, ilerlemesinde birinci derecede amil olacak ilim adamlarına, ilim müesseselerine karşı lakayt kaldığı, hatta bazen düşmanca bir tavır takındığı halde, kalkınma bakımından ameli bir kıymeti olmayan ve bugünkü şartlar içinde gerçekleşmesine imkan olmayan ilk tahsil üzerinde ısrarla durmasının sebebi de yine inançlarını halka aşılamak kaygısıdır. Zira o, halkı kendi nevinden olmak, kendisine benzemek şartıyla aşağıda tutmak istiyor. Kendisinden daha bilgili, daha tesirli ve verimli bir zümrenin varlığına tahammül edemez. Halbuki memleketin kalkınabilmesi için buna şiddetle ihtiyaç vardır.
Sayfa 112 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hakiki ilmi bilgiden ziyade, peşin hükümler, batıl itikatlar ve kanaatler gibi inançlarla hareket eden bizim sözde münevver, kulağını ilmi hakikatlere gözünü de realiteye kapattığı için kolay ikna edilemez. İnandıklarını hakikat, kırık dökük ve irtibatsız müşahedelerini de realite sanmaktadır. Onda ne ilim adamının müsamahası ne de hakikat karşısında teslim olmaya hazır olma uysallığı vardır. Bu bakımdan, Türk münevveri ile onun cahil diye damgaladığı halk arasında ilmi düşünüş ve zihniyet bakımından büyük bir fark yoktur.
Sayfa 111 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Benliğimizin en derin hücrelerine kadar nüfuz eden bu aşağılık duygusunun tesiriyle garp medeniyetinin esas kıymetlerini, onu diğer medeniyetlerden ayırt eden, ona hususiyetini veren unsurları görmeye, her şeyden evvel bunları almaya çalışacak yerde, garbı şekil ve kıyafetine, yaşayış tarzında, içtimai teşkilatında sathi bir şekilde kopya etmeye başlamışızdır.
Sayfa 103 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Bilindiği gibi ilimde ikisi ortası yoktur. Bir bilgi ya ilmidir ya değildir. Bunun derecesi de yoktur. Onun için yüzde yüz isabet zaruridir. İlimde hedeften bir santimetre inhirafla bir kilometre inhiraf arasında fark gözetilmemektedir.
Sayfa 97 - Babıali YayıneviKitabı okudu
Bir mektebin lise, bir ilim müessesesinin üniversite olup olmadığını, adları değil, seviyeleri tayin eder.
Sayfa 97 - Babıali YayıneviKitabı okudu
137 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.