Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gazali Tefsiri

İmam Gazali

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
(Rabbiniz'den size indirilen Kur'ân'a uyun; Allah'tan başkasını dost ve yardımcı edinip de onların ardından gitmeyin... (7/3)) (424) Bu âyet, zâhiri itibariyle, yalnızca Kitâb'a (Kur'ân) başvurulmasını zorunlu/gerekli kılmaktadır; fakat Kitap sünnete, sünnet icmâa, icmâ da kıyasa ittiba etmeyi gerekli kılmaktadır. Neticede bunların hepsi indirilmiş hükmunde olmaktadır. Dolayısıyla ittiba edilecek olan, kulların sözleri değil, budur. (el-Mustasfa, 11/386)
Sayfa 203Kitabı okudu
(... İmanlarını kuvvetlendirir... (9/124)) (516) Hz. Peygamber'den (s.a.v.) nakledilen bazı rivayetlerde o, “İman, artar ve eksilir.” buyurmuştur.* İmandaki bu artış ve eksilme durumu, ibadetlerin kalbe etkisi nisbetinde değişmektedir. Bunu da ancak kalbi bir itminan hâli ile ibadete devam ederken nefsini kontrol edebilenler ve böyle huzur içinde yapılan ibadetler sayesinde kendisini şüpheye düşürmek isteyen kimselere karşı inancının nasıl kuvvetlendiğini anlayanlar idrak eder. Keza, yetimin acınmasına gerektiğine inanan ve bu inancını, yetimin başını okşamak ve ona merhamet etmek suretiyle bilfiil tatbik eden kimse, bu sayede kalbinin yetime karşı daha fazla yumuşadığını anlar. Yine bunun gibi bir kimse, saygı duyduğu bir başkasına bilfiil hürmet etmekle kalbinin o kimseye karşı daha saygılı olduğunu hisseder. İşte kalbin bütün sıfatları böyledir. Bedeni ameller kalpten sudur eder, sonra döner kalbe tesir eder ve kalbi daha da kuvvetlendirir. (el-İhya, 143)
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
(Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah çoğunu affeder. (42/30)) (966) Ali b. Ebi Tâlib,“Kur'ânda en çok ümit bahşeden âyeti size haber vereyim mi?” diye sormuş, etrafında bulunanlar da “evet” cevabını verince “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah çoğunu affeder.” âyetini okumuştur. Dünyadaki musibet ve sıkıntılar, işlenen günahların ve yapılan kötülüklerin cezasıdır. Şayet Allah, yapılan kotülüğün cezasını dünyada vermişse o kötülüğe ikinci defa ceza vermek onun şanına yakışmaz; yine şayet yapılan kötülüğü dünyada affetmişse de kıyamet gününde o kötülüğü cezasız bırakmaz. (el-ihya, IV/138)
Sayfa 393Kitabı okudu
(402) “Ey Muhammed! 'Allah' de geç, sonra bırak onları, içine daldıkları batakta oynayadursunlar.” âyetinden kasıt, dil kaslarının bu harfleri tekrarlaması değildir. Bu yüzden de Hz. Peygamber, “Samimi bir şekilde lâ ilâhe illallah/Allah'tan başka ilâh yoktur, diyen ve bu sözlerini davranışlarında da gösteren kimse cennete girecektir.”128 buyurmuştur. Tutum ve davranışlarda kendini belli etmeyen, samimi bir şekilde kalpten çıkmayan ve kalbe tesir etmeyen içi boş sözlerin, yani iyi amellerle desteklenmeyen imanın fazlaca bir tesiri yoktur. Kalpte oluşan ilk etki iman olarak isimlendirilir. Kalpteki etki arttıkça bu iman, bütün âlemlerin imanı ile ölçüldüğü takdirde yine ağır gelecek olan Ebü Bekr'in imanı gibi olur. Çünkü “Ebü Bekr'in fazileti/imanı, fazla namaz kılması ve oruç tutması ile değil; kalbine yerleştirilen sır ve büyüklük ileydi. (Mizânu'l-amel, ss. 350-351)
Sayfa 198Kitabı okudu
Bir sevginin Allah için olabilmesi için, ona dünyevi hiçbir şeyin karışmaması şartıyladır, denemez. Çünkü bütün peygamberlerin yaptıkları dualarda, dünya ve âhiret beraber zikredilmiştir. “Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver.” âyetinde de durum böyledir. (el-İhya, 2/ 178)
Sayfa 108Kitabı okudu
(Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin...(2/172) (87) Âyette geçen et-tayyibât, helal rızık demektir. Ey insanoğlu! Yiyecegın, içeceğin helal olduğu müddetçe gece kalkıp namaz kılmana ya da gündüz oruç tutmana gerek kalmaz! Helal yiyecek, toplumun öncelikleri arasındadır. Kul, midesine girdiği şeyi bilmediği müddetçe göndere bayrak asması ona hiçbir fayda vermeyecektir. (Ravzatu't-talibin, 1/8)
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
(Onlar iffet ve namuslarını titizlikle korurlar. Ancak kendi eşleri ve sahip oldukları cariyeler hariç. Bunlarla olan ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. (70/29-30)) (1190) İffetini ve mahrem yerini; gözü harama bakmaktan muhafaza etmedikçe, kalbi/aklı yasaklanmış fiilleri düşünmekten engellemedikçe, işkembeyi helalliği şüpheli yiyeceklerden ve tıka basa tokluktan alıkoymadıkça koruyamazsın. Zira bütün bunlar, şehveti harekete geçiren ve besleyen unsurlardır. (Bidâyetül-hidâye, V/67)
Sayfa 477Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.