Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı
Yücel ÖzkayaEn Eski Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı Gönderileri
En Eski Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı kitaplarını, en eski Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı sözleri ve alıntılarını, en eski Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı yazarlarını, en eski Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zira eğitimden nasibini alamamış, dünya ve ülke gerçeklerinden habersiz insanları hassas oldukları dinî konularda tahrik ederek galeyana getirmek mümkündür.
Sayfa 226Kitabı okuyor
Türkiye, İslam hukukunu kaldırıp, yerine batı hukukunu koyabilen tek İslam ülkesidir. Türkiye’den başka hiçbir İslam ülkesi bunu başaramamıştır.
Sayfa 373Kitabı okuyor
Mustafa Kemal büyük bir vatan heyecanı da yaşadı.Arkadaşlarıyla konuşmalarında “gençlik hayatımın en heyecanlı günlerini yaşadım.Yaşımın küçük olmasına rağmen bu savaşa katılmayı çok istemiştim.Az daha gönüllük müfrezelerin arasına katılıp gidecektim” diye andığı 1897 yılında meydana gelen Türk-Yunan Savaşı,ülkenin her tarafında olduğu gibi Manastır’da heyecan yaratmıştı.
Sayfa 20Kitabı okudu
1897’de Aralık ayında,Manastır Askeri İdadisinin ikinci sınıfından üçüncü sınıfına geçerken,yalnızca kitabet ve Fransızca derslerinden 45 üzerinden birer not eksiği ile 44 aldı ve 52 mevcutlu sınıfta üçüncü oldu. Mustafa Kemal 1898 yılı Kasım ayında da, bu kez her iki dersten tam not alarak 54 mevcutlu üçüncü sınıfı ikinci olarak bitirip diplomasını aldı.Aslında sınıfın iki birincisi vardı.Listelerde birinci gösterilen Selanikli Ahmet Tevfik ile ikinci sırada yer alan Mustafa Kemal’in notları eşitti.Her ikisi de “beher dersin tam numarası” olan 420 toplam not ile mezun olmuşlardı.
Sayfa 22Kitabı okudu
Takdir etmek isterim ki,hayatın saadeti ve sevincin zamanı,anlayış tarzına bağlıdır.
Sayfa 30Kitabı okudu
Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok oluş vardır.Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
Manevra sırasında daha “çocukluk” çağında bulunan uçaklarla gösteriler yapılmıştı. Bundan sonra konuklardan isteyenler bu uçaklara bindirilerek dolaştırılıyordu. Mustafa Kemal de bir uçağa doğru yönelmişti ki Türk heyetindeki arkadaşı onu “bilmediğin aş ya karın ağrıtır ya baş” deyip engelledi.Başka bir subay onun yerine uçağa bindi.Bu uçak havada bir dönüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. Mustafa Kemal,ölümden kurtulmuştu.
Sayfa 62Kitabı okudu
Bulgaristan müstakbel önderin kültür hayatında modern dünya kültürünün alınışını ve kültürel değişme sorunlarını yakından izlediği bir alan oldu.Sofya’da ateşemiliter olarak bulunduğu sırada,daha sonra yayınlama imkanı bulabileceği “Zabit ve Kumandan ile Hasbihal” adlı eserini kaleme aldı.Bu eser Mustafa Kemal’in askerlikle ilgili çalışmalarının en önemlisidir. Yakın arkadaşı Nuri Conker’in “Zabit ve Kumandan” adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır.
Sayfa 84Kitabı okudu
Mustafa Kemal,29 Ağustos 1915’te Anafartalar grup komutanlığı üzerinde olarak 16.Kolordu komutanlığına atandı.Bu sıralarda Enver paşa,Çanakkale cephesini dolaşıyordu.Diğer grupları ziyaret ettiği halde Mustafa Kemal’in komuta ettiği Anafartalar Grubuna uğramadı.Bunu bir onur meselesi yapan Mustafa Kemal,ordu komutanı Liman Von Sanders’e istifasını verdi.İstifa dilekçesi alan Ordu komutanı durumu Enver Paşa’ya bir mektupla iletti. Mustafa Kemal’in değerlendirilmesinin de yapıldığı bu mektupta,ordu komutanı onun için “vatanın bu büyük savaşta hizmetlerine muhakkak surette muhtaç olduğu,çok müstesna kabiliyetli,yetenekli ve cesur bir subay olarak tanımayı ve takdir etmeyi öğrendim” demekteydi.
Sayfa 104Kitabı okudu
İttihat ve Terakkinin ünlü fedaisi Yakup Cemil harp ortasında,hükümetin idaresini beğenmediği için bir darbe planlanmış ve fakat plan ortaya çıkınca yakalanıp, yargılanıp idam olunmuştu.11 Eylül 1916’da kurşuna dizilen Yakup Cemil Bursa’da ihtilal arkadaşlarıyla görüşmesinde,”büyük sandığımız adamlar,çok küçükmüş. Vatanın selameti için bunları öldürmek lazımdır. Bunu ben yapacağım” demişti. Ilımlı olanlar, “öldürmek kolay,fakat vaziyeti ıslah edecek kim?” diye sorduklarında “Mustafa Kemal” ismini vermişti.Bu olayları hatıralarında anlatan Mustafa Kemal Yakup Cemil’in kendisi ile ilgili düşüncelerini “ben,o ve benzerlerinin tavsiyesiyle iktidar mevkiine gelecek bir adamsam, adam değilim” biçiminde değerlendirmektedir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Mustafa Kemal,7 Ağustos’ta Yıldırım Ordular Grubundaki 7.Ordu komutanlığına atanır.Vaktiyle istifa ederek haklı sebeplerle bıraktığı bir orduya,şimdi mağlup olmuş bir ordunun komutanlığına atanarak kendisinin zor durumda bırakılmak istendiğini düşünenen Mustafa Kemal, Vahdettin’in yanından çıktıktan sonra karşılaştığı Enver Paşa’ya; “Bravo,tebrik ederim,muvaffak oldunuz” dedi ve ilave etti:”Azizim.Hiç olmazsa biraz esaslı tedbirler üzerinde konuşalım.Benim bildiğime ve anladığıma göre Suriye’de ordu,kuvvet,vaziyet isimden ibarettir.Beni oraya göndermekle güzel bir intikam alıyorsunuz.”
O esnada salonun bir köşesinde Balkan muharebesi komutanları hararetli bir konuşma içindedirler. “Efendim bu Türk erlerinden hayır yoktur.Bunlar hayvan sürüsüdür.Yalnız kaçmayı bilir.Allah korusun,böyle duygusuz bir sürüye kimseyi komutan etmesin.” Bu sözleri duyan Mustafa Kemal,en çok konuşan komutana dönere, “Paşam,biz de askeriz,biz de bu orduyu komuta etmiş adamız.Türk eri kaçmaz,kaçmak nedir bilmez,eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz derhal kabul etmelidir ki onun başında bulunan en büyük komutan kaçmıştır.Eğer siz kaçışınızın zilletini Türk erlerine yüklemek istiyorsanız,insafsızlık ediyorsunuz.”
Sayfa 148Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa’nın hem müfettişlikten hem de askerlik görevlerinden istifasının akabinde Türk İstiklal Harbi’nin en dramatik sahneleri birbiri ardına yaşandı.Müfettişlik kurmay heyeti başkanı Kazım Paşa’nın yeni durumda kendine yeni bir görev istemek üzere evrakları teslim etmesiyle başlayan heyecan kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın “kolordusu ve şahsı adına bağlılıklarını” bildirmesi ile normale dönmüştü.Bu aslında İstiklal harbi için bir kader anıdır.Zira Kazım Karabekir Paşa’ya Mustafa Kemal Paşa’yı tevkif edip İstanbul’a gönderme emri verilmişti.Diğer taraftan İngilizlerin temsilcisi olarak silahların toplanması işinden sorumlu olan Albay Rawlinson’un kongreyi engelleme yolundaki tehditlerine karşı,kongrenin açılmasına “milletçe karar verildiğini” haykıran Paşa,hükümetlerinin bu faaliyete izin vermeyeceğini belirterek,”ne hükümetinizden,ne de sizden müsaade istemedik ki,böyle bir müsaadenin verilip verilmeyeceği söz konusu olsun!” dedikten sonra silah zoru ile engelleme tehditleri üzerine “o halde biz de mecburi ve zaruri olarak,kuvvete kuvvetle karşı koyar ve herhalde milletin kararını yerine getiririz.Ne pahasına olursa olsun kongreyi açacağız!” diyerek mücadelelerinin millet hizmeti olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştur.
Sayfa 190Kitabı okudu
İsyanların en önemli zeminini hiç şüphesiz cehalet ve taassup oluşturuyordu.Zira eğitimden nasibini alamamış,dünya ve ülke gerçeklerinden habersiz insanları hassas oldukları dini konularda tahrik ederek galeyana getirmek mümkündür.
Sayfa 226Kitabı okudu