Bekir Büyükarkın`ı yaşadığım yerdeki devlet kütüphanesinde keşfetmiştim. Son aylarda Osmanlı tarihine, yıkılış ve işgal sürecine olan merakım büyük ustanın; Tan Yeri romanını görmem sayesinde en zirveye ulaşmıştı. Timur, Ankara Savaşı`na olan merakım onun Tan Yeri romanını bir buçuk gün gibi kısa bir sürede bitirmeme, yalayıp yutmama neden olmuştu. İşte o vakitten sonra Bekir Hocam`dan bir türlü vazgeçemedim. O kadar duru, akıcı ve temiz Türkçe kullanıyor ki insan hayranlıkla gözbebeklerini satırlarında dolaştırıyor.
Tarihi bizlere sanki oradaymışçasına, büyük şahsiyetler otağlarından, ulu önder meclisten konuşurken oturup olayları yaşıyor, hayranlıkla dinliyormuş gibi hissediyorsunuz.
Bize tarihi anlatırken, satırların arasına serpiştirdiği ideolojilerini, Türkçü görüşlerini ve ırkına sahip çıkışını hissetmemek, benimsememek elde olmuyor. Çok geç keşfettiğim Bekir Hocamın eserleri bana göre edebiyatımın tarih sekmesinde en zirveye konulmalıdır.
Bu eserinde de İstanbul`u işgal eden İtilaf Devlet`lerinin halkımıza davranışı, acımasızlığı, karanlık yüzleri ve buna dayanamayan başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere diğer cesur insanların mücadelelerini görüyor, okuyoruz.
Bir döneme ışık tutan bu muhteşem eseri kaçırmamanızı dilerim.
Teşekkürler Bekir Hocam, ruhun şad olsun!