Gece Yürüyüşü
Metin KarabaşoğluEn Eski Gece Yürüyüşü Sözleri ve Alıntıları
En Eski Gece Yürüyüşü sözleri ve alıntılarını, en eski Gece Yürüyüşü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hangi sofradan doyarsan doy; rızkı veren Allah'tır."
Hâfız-ı Şirazî
Herkes, kendi bakışı ve nefsi hariç, her şeyden şikayet ediyor.
"Geceler, elektriğin aydınlatmada kullanılmasıyla bir nevi gündüze dönüştüğü son yüzyıl hariç, yeryüzünün sustuğu, gökyüzünün konuştuğu vakitler olagelmiştir. Günün ilk ışıklarıyla birlikte, arz üzerinde arz-ı endam eden mahluklar sanatını sergiler ve Sanatkârını bildirir, insanlar da kendileri için bir maişet vakti kılınan bu zamanda koşuşturup dururlar. (...) Gündüzün hay-huyu içinde arz sayfasından Hayy ve Hû'yu belki okuyamayan insanoğlu, gecenin zahiren karanlık örtüsü sayesinde, aydınlık melekût iklimlerine doğru yol alır."
Sayfa 11Kitabı okudu
"Maddeten ölümüne razı olamadığımız çocuklar, manen her gün öldürülüyor. Maddi anlamda "Çocuklar öldürülmesin” haykırışları ma'kes bulurken, "Çocuklar manen öldürülmesin" çağrısını yapmak baştan unutuluyor.
Oysa, onlara duyduğumuz şefkatin ve onların bize duyduğu sevgiye liyakatin en birinci gereği, böylesi bir çağrıyı yüreğimizde hissediyor olmamızdır. Bu şuuru taşıyıp, böylesi bir hassasiyetle yaşamamızdır.
Yoksa, yalnız o sevimli çocuklar ebedî ateşe itilmiş olmayacak. Bize de, Hesap Günü, Tekvîr sûresindeki o zor soru, 'hangi günahından dolayı evladımızı diri diri öldürdüğümüz' sorulacak."
Sayfa 27Kitabı okudu
"İhtiyaç duyduğumuz şeylerin sayısını dörtten yahut yirmiden yirmi bine çıkaran şu hâzır medeniyet, hiç bitmeyen bir ihtiyaçlar seline boğmaktadır kalbimizi. Üstelik, insanın 'yeni'ye ve 'mükemmel'e olan fıtrî meylini de kullanarak, kalb ve ruhumuza şu dünya hayatının ötesine uzanan sorular sorma, dünyanın fani yüzünü aşan anlar yaşama fırsatını hiç mi hiç tanımadan."
Sayfa 55Kitabı okudu
"Şikayetin en yaygın meslek haline geldiği bir ortamdayız. Hayatın onca güzelliği olanca güzelliği ile karşımızda olduğu halde, bizler, kara gözlükler takınıp "Her yer karanlık, herşey siyah" diye yakınıp duran insanlara benziyoruz. Herkes, kendi bakışı ve nefsi hariç, herşeyden şikayet ediyor. Pırasa yiyen, küçücük bir tohumdan şifa yüklü bir gıdanın gözsüz, cansız, şuursuz toprak içinde çıkışını hiç düşünmeden, pırasaya burun kıvırıyor. Olsa olsa, 'mecburen', 'lütfen' yiyor. Gözü daha pahalıyı arıyor. Daha pahalısını yiyen, onu nimet bilmeksizin, daha da pahalı olanı hedefliyor. Herkes şikayet ediyor."
Sayfa 65Kitabı okudu
Sonra covid-19 adında nurtopu gibi bi cezamız olur tabii..
"Asıl problem, eşyanın yokluğunda, nimetin kıtlığında değil. Asıl problem, nimeti nimet olarak görme şuurunun yokluğu. Şükrün kıtlığı."
Sayfa 66Kitabı okudu
"Hasan-ı Basri, bulunduğu bir mecliste güya fazilet izharı niyetiyle, sunulan tatlıyı "Şükrünü eda edemeyeceğimden dolayı yiyemeyeceğim" diye reddeden kişiye şu soruyu yöneltir: "Peki, hiç su içiyor musun?" Kaçınılmaz biçimde, "Evet" cevabını alınca şöyle der: "İçtiğin suyun şükrünü eda edebildiğinden emin misin?"
Sayfa 70Kitabı okudu