"Bak, sana söylüyorum ,okuyorum, yazıyorum ya da her neyse.
Bak, diyorum; bak da gör diyorum.
Bu anlattığım bir gözyaşı değil, bunu öylece silip atamazsın.
Kalbimde bir sızı değil, geçmiş gibi davranamazsın.
Bir yara ,bir kesik değil , zamanla kapatamazsın.
Bu bir yangın, bu gitgide büyüyen bir yangın ve sen bu yangını birden durduramazsın .
Bak ,canım, bak ,benim tüm hayatım.
Ben çenemin altından parmak ucuma kadar bu yangındayım.
Bir kova su dökenim yok,peşimden ateşe atlayanım yok.
Sorsan gülümseyerek ölüyorum,çokta memnunum.
Başkalarına kalsa sevmek akıl işi değil, bana kalsa ayak basmak cennete .
Çırpınmayı bırak yansam göğüs kafesinin içinde bir yerlerde, küllerimden sen çıkacaksın.
Sıksam yumruklarımı bastırsam göğüsüme , avuç içlerimden sen taşacaksın.
Dalıp gidiversem öyle uzaklara bir yerlere, göz bebeklerinden sen okuyacaksın.
Bak, benim sığınabildiğim tek limanım,bu cümleler bir iç çekiş tükeniş olabilir .
Bileklerim geceden gündüze dokunmanı bekliyor, parmaklarım yanaklarından ayrılmak istemiyor olabılır, Ama bu yangında ölmek yok."