Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gecenin Hikayesi #3

Gecenin Hikayesi Dora

N. G. Kabal

Gecenin Hikayesi Dora Sözleri ve Alıntıları

Gecenin Hikayesi Dora sözleri ve alıntılarını, Gecenin Hikayesi Dora kitap alıntılarını, Gecenin Hikayesi Dora en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Nesiniz siz!'' dedi adam korkuyla. ''Neyden bahsediyorsunuz?'' ''Azrail'den korkar mısın?'' diye sordum tatlı tatlı gözlerimi sakınmadan. ''Onun çırağı olduğumu varsay. İstediğimi vermezsen kapını ecel çalacak.''
“Saudede... Kaybedilenler için duyulan buruk özlem, Portekizce bir kelimedir. Yitirilmiş bir aşk veya gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal, bizi benzer bir hasret duygusunun içine hapseder. Şu anda sahip olamadıklarımızı, geçmişte ya da zihnimizde kurguladığımız bir gelecekte aramanın ve nasıl ulaşacağımızı bilememenin acziyle ezilmek, yine de hayal kurmaktan vazgeçmemektir. Kavuşmak istediklerimizi düşleyip tebessüm ederken, umutsuzluğun hüznüyle ağlamak istemek, demektir.”
Sayfa 62 - Doruk IlgazKitabı okudu
Reklam
''Cenk'in kim olduğunu nereden biliyorsun?'' Önce hafifçe kıkırdadı sonra durdu, yeniden iki elini omuzlarıma koyarak gözlerime yine o küçümseme ifadesiyle baktı. ''Söz konusu sen olduğun zaman ne kadar saplantılı biri olduğumu hala kanıtlayamadım mı? Seninle ilgili muhtemelen senden daha çok şey biliyorum ben.'' Gözlerimi devirip sokağın başına park ettiği kırmızı arabaya doğru yürümeye koyuldum. ''Sen sadece kendini fazla beğenmiş bir ruh hastasısın, sevgili erkek arkadaşım.'' Şoför kısmına geçerken binmeden bana doğru baktı. Tek gözünü kısarak işaret parmağıyla beni gösterdi. ''Sadece senin ruhunun hastası.''
''Oradaki bir ceylana benziyor, Doruk.'' İşaret parmağımı kuzeye doğru kaldırıp diğer elimle karnımı tutarak kıkırdadım. ''Evet, tıpkı sana benziyor, kocaman gözleri olan masum bir ceylan.'' ''Oraya bakınca beni mi görüyorsun?'' Gülümserken başımı ona çevirmiyorum. Bana böyle şeyler söylediği zaman hiç onun yüzüne bakamıyorum. ''Evet, hadi sen de beni bul bakalım!'' Sesi bu defa kayıtsız çıkıyordu, dudaklarım düz bir çizgi halini alınca geriliyorum. Durduğum yerde omuz silkerek ona dönüyorum. ''Ben gökyüzüne ne zaman baksam zaten seni görüyorum, Doruk.''
''Suadede...'' diye mırıldandı Doruk kendini geriye doğru çekerken. ''O da ne demek?'' diye sordum. ''Kaybedilenler için duyulan buruk özlem,'' dedi babam soruma cevap olarak. ''Portekizce bir kelimedir. Yitirilmiş bir aşk veya gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal, bizi benzer bir hasret duygusunun içine hapseder. Şu anda sahip olamadıklarımızı, geçmişte ya da zihnimizde kurguladığımız bir gelecekte aramanın ve nasıl ulaşacağımızı bilememenin acziyle ezilmek, yine de hayal kurmaktan vazgeçmemektir. Kavuşmak istediklerimizi, düşleyip tebessüm ederken, umutsuzluğun hüznüyle ağlamak istemek, demektir.''
' Kendine vurduğun zincirleri kır artık. Ruhun gitgide paslanıyor..
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
''Aşık olduğum kızın elini tutuyorum. Gözlerine bakıyorum. Beni ne kadar çok sevdiğini görüyorum bir kez daha. Ölmek için daha güzel bir yer düşünemezdim.''
''Ölümden sonra kimsenin bir daha geri dönmeyişini, oradaki hayatın daha güzel olduğuna yorardım hep.'' Nefes aldım. ''Ama anneler yapmazdı. Bir hayat ne kadar güzel olursa olsun anneler çocuklarını bu uğurda bırakmazdı.''
Kendimi tamamlanmamış, henüz bitmemiş, yarım bırakılmış bir hikayenin son cümlesi gibi hissediyordum. Hayal kırıklığı, şaşkınlık verici, yetersiz ve beklentilerin altında. Kendimi hırsla duvara fırlatılan o kitabın son cümlesi kadar berbat hissediyordum. Kendimi, ansızın aldığı bir haberin ortasında, sayfanın kenarı kıvrılmadan kapatılan bir roman gibi pespaye ve sakat bırakılmış hissediyordum. Birisi en heyecanlı yerimde atmıştı kenara. Birisi sararmış kağıttan sayfalarımı koparmış, eksik bırakmış, hayatımdan birkaç ömür birlikte çalmıştı. Ama bir kitaptan bir sayfa çaldığında bin bir insandan bin bir farklı ömür çaldığını bilmiyorlar mıydı?
''Sen zehirlisin,'' dediğini duydum. Görmesem de gökyüzünü seyrettiğini hissediyordum. Gökyüzünü parmak uçlarımda öyle şiddetli hissediyordum ki ona bakan her göz benim bakışlarıma hapsedilmişti. ''Ama ben seni kana kana içmek istiyorum.''
Reklam
''Biliyor musun? Senin için doğru insanı bulmanın bir mucize olduğunu... Düşünsene milyarlarca insan var. Onların arasından insanlar kaç yanlış kişiye açıyor kalplerini. İnsanlar asla kendileri için doğru insanı bulamıyorlar, Maya. Ama ben seni ilk kez gördüğümde... Küçücükken sen ve ben bile bilmiyorken aslında, ben seni ilk gördüğümde senin bu kirli dünyadaki en beyaz doğru olduğuna inandım. Bu o kadar barizdi ki hayatım boyunca, sana yemin ederim nefes aldığım tüm zaman boyunca, bundan hiç şüphem olmadı. O sendin ve ben o kadar şanslı bir ittim ki, sen benimdin.''
Ben Maya Efnan'dım; başında görünmez bir taçla dünyaya gelen en büyük günah. Ve şimdi kana bulanmış elleriyle kendi hayatının fişini çekerken, kanatlarını üzerinden çıkarıp sahte cennetlerin ateşinde kül oluşunu izleyen harabe... Oysa sevgilim, ateş cennete ait değildi; tıpkı senin artık bu dünyaya ve bana olmadığın gibi.
"Bak, sana söylüyorum ,okuyorum, yazıyorum ya da her neyse. Bak, diyorum; bak da gör diyorum. Bu anlattığım bir gözyaşı değil, bunu öylece silip atamazsın. Kalbimde bir sızı değil, geçmiş gibi davranamazsın. Bir yara ,bir kesik değil , zamanla kapatamazsın. Bu bir yangın, bu gitgide büyüyen bir yangın ve sen bu yangını birden durduramazsın . Bak ,canım, bak ,benim tüm hayatım. Ben çenemin altından parmak ucuma kadar bu yangındayım. Bir kova su dökenim yok,peşimden ateşe atlayanım yok. Sorsan gülümseyerek ölüyorum,çokta memnunum. Başkalarına kalsa sevmek akıl işi değil, bana kalsa ayak basmak cennete . Çırpınmayı bırak yansam göğüs kafesinin içinde bir yerlerde, küllerimden sen çıkacaksın. Sıksam yumruklarımı bastırsam göğüsüme , avuç içlerimden sen taşacaksın. Dalıp gidiversem öyle uzaklara bir yerlere, göz bebeklerinden sen okuyacaksın. Bak, benim sığınabildiğim tek limanım,bu cümleler bir iç çekiş tükeniş olabilir . Bileklerim geceden gündüze dokunmanı bekliyor, parmaklarım yanaklarından ayrılmak istemiyor olabılır, Ama bu yangında ölmek yok."
''Bir gün senin için öleceğimi bilirdim de bir gün beni öldüreceğini hiç tahmin edemedim.''
Bana kabullenmekle ilgili şeyler söylediler. Unutmakla ilgili... Devam etmekle ilgili sözler zırvaladılar kulaklarıma. Kimse hissettiklerimden bahsetmedi. Hissettiklerime bir değer biçmeye kalktılar ama asla anlamak için bir şey yapmadılar. Ben de bu noktada vazgeçtim insanlardan, hatta belki insan olmaktan.
Sayfa 222Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.