ᨀİnşaAllahᨀ haykırışlarını yineleyerek süngü takarlar ve saldırırlar᨞ Karşılarında ki düşman bir kaç saniye sonra tüfeklerini atıp kaçar᨞ {Anzak efsanesi başlamıştır.}
᨞᨟ᨀTürkler o gün destansı bir cesaretle çarpışır,
Sürekli olarak sayı ve silahça üstün olmamalarına karşın, [kararlılıklarını bir an bile kaybetmezler.] Çok sakin ve ustaca boğuşurlarᨀ᨟᨞
İstanbuldaki Amerikan elçi müsteşarı Lewis Einstein'a göre Türk'ler bu olayda çok adil davranır. Denizaltının terk edilip mürettebatı denizin dalgalarıyla boğuşurken Türk askerleri suya girerler, düşmanlarını kurtarırlar. ''Türkler bu konularda olağanüstüdür'' yazar Einstein...
''Kırık bir ovanın üzerine aralıksız kar düşer
Kar tanesi dolu alacakaranlıkta
Beyaz toprak gökle birleşir.
Zayıf boynuna zincir dolanmış
Yaralı ve aç bir kurt gibi,
Türk ölmek için ayaklanır..''
Türk askerleri dini heyecan, kafire karşı savaşmanın getirdiği bir duygu etkisindedir. Bu nedenle, uçusan şarapnellere ve patlayan mermilere aldırmaksızın kendilerini ileriye atarlar.
Gelibolu kıyısında, Kilitbahir'deki Türk topçusunu izleyenler, onların önüne geçilemez bir inançla savaştığını, askerler top başında koşarken imamların dua okuduklarını anlatır.
Gemi hızla ilerlerken önce kıçının üstüne kalkar, daha sonra alabora olup batar. Herşey iki dakika da olmuştur. Bir görgü tanığına göre gemi, '' su dolu bir banyo teknesinde batan bir tas gibi suya gömülmüştür. ''
Sayfa 55 - Doğan kitap - Albay Rageot ve 639 denizci boğularak ölmüştür.Kitabı yarım bıraktı