Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

I. Dünya Savaşı Anılarım

Gelibolu'dan Kafkaslara

İ. Hakkı Sunata

Gelibolu'dan Kafkaslara Hakkında

Gelibolu'dan Kafkaslara konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Çocukluğu II. Abdülhamid döneminde, gençliği ise Meşrutiyet’i izleyen çalkantılı yıllarda geçen bir İstanbul çocuğu: İsmail Hakkı. Hukuk Fakültesi’nde gelecek düşleri ve düşünceleri ile okuyan bu idealist genç, patlak veren büyük savaşın rüzgârıyla cepheden cepheye savrulur… Çanakkale Cephesi’nde bir yandan görevini yapmaya ve hayatta kalmaya çalışırken, bir yandan da savaşın insanlık dışılığı üzerine kafa yormaktadır. Bu durumun üstesinden gelebilmek için, küçük yaşlarda edindiği bir alışkanlığı yardımına yetişir: yazmak. Hem de her yerde ve her koşulda. Çanakkale’den Doğu Cephesi’ne uzanan açlık, yoksunluk, sefalet, acı, çaresizlik ve ölümle dolu savaş yıllarını kâh siperden, kâh ordugâha çevrilmiş derme çatma köy odalarından, kâh zeminliklerden bakarak kayda geçer…
Tahmini Okuma Süresi: 17 sa. 15 dk.Sayfa Sayısı: 609Basım Tarihi: 2015Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754584729Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 23.4
Erkek% 76.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İ. Hakkı Sunata
İ. Hakkı SunataYazar · 3 kitap
İstanbul’da doğdu. Vefa İdadisi’ni bitirdi. Darülfünun (İstanbul Üniversitesi) Hukuk Fakültesi ikinci sınıfındayken, Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alındı. Çanakkale’de ve Doğu Cephesi’nde savaştı. Savaş anıları bu dizimizde Gelibolu’dan Kafkaslara adıyla yayımlandı. Mondros Mütarekesi ile terhis edildikten sonra İstanbul’a döndü, yarım kalan hukuk tahsilini tamamlarken ailesini geçindirmek için Darülfünun’da çalıştı. İstanbul’da İşgal Yılları kitabında ise bu döneme ait anılarını derledi. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Turgutlu’da savcı olarak işe başladı. Orada evlendi. Denizli’de sulh hukuk hakimi; Karaman, Artvin, Zonguldak ve Gaziantep’de savcı olarak görevlendirildi. İki kızı ve bir oğluna okumayı sevdirdi; üçü de tıp doktoru oldu. 1958’de Tekirdağ ağır ceza reisliğinden emekli oldu. Tuttuğu çocukluk, gençlik, savaş ve İstanbul’da işgal zamanına ait günlükleriyle anılarını, emeklilik döneminde yeni harflerle yazıp unutulmaması için çocuklarına bıraktı. İstanbul’da vefat etti.