Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

I. Dünya Savaşı Anılarım

Gelibolu'dan Kafkaslara

İ. Hakkı Sunata

Gelibolu'dan Kafkaslara Gönderileri

Gelibolu'dan Kafkaslara kitaplarını, Gelibolu'dan Kafkaslara sözleri ve alıntılarını, Gelibolu'dan Kafkaslara yazarlarını, Gelibolu'dan Kafkaslara yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Harbin ızdırabını fiilen harbe girenler ve onun yokluk acılarıyla ezilenler çeker. Harp isteyen ve ilan edenler ihtiraslarının peşinden koşar.
Sayfa 608Kitabı okudu
Ecdadın üç dört asırda kazandığı yerler, şu benim çeyrek asra sığmayan hayatım içinde elden çıkıp, gitti. Ne bahtı kara bir devirdeyiz.
Sayfa 563Kitabı okudu
Reklam
609 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Anılar gerçekleri yalın haliyle gözümüzün önüne serer. I.Hakkı bey, Çanakkale cephesinden doğu cephesine yaşadığı güçlükleri ve hayat mücadelesini tüm açıklığı ile anlatmış. Tarih kitaplarındaki klişe sözlerden ve basmakalıp ifadelerden uzak, saf ve temiz duygularla savaşın tüm güçlüklerini ve acımasızlığını anlamamıza yardımcı oldu. Senelerce tarih okumama rağmen, çok şey öğrendim. Notlar aldım. Tavsiye ederim.
Gelibolu'dan Kafkaslara
Gelibolu'dan Kafkaslaraİ. Hakkı Sunata · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201537 okunma
Şu Alman uşağı Enver Paşa
Şu muhakkak ki, bütün tarih boyunca, şu umumi harbe katılmaya karar veren hükümet adamlarımız kadar kısa görüşlü ve düşünce kısırlığına sahip bir hükümet adamı gelmiş midir acaba? Deli Petro'yu esir almadı diye Baltacı'yı idam eden bir padişah devrinde olsaydık, koca bir imparatorluğu mahveden hükümet adamlarının kaderi ne olurdu? Demek bütün memleketçe, biz hiç bahis konusu değiliz. Yalnız Alman varlığı ve Alman zaferi için çalışmışız. İnsan bu düşüncelere nasıl isyan etmesin. Alman yardakçısı herifler. Ruslar harpten çekildikten sonra, bizim de harpten çekilmemiz akıllılığını neden gösteremediler? O zekâ yokmuş kendilerinde. Ne desek boş. Mütareke şartlarını bilmiyoruz. Sulh için bize ne gibi ağır şartlar yükleyecekler. Wilson teklifi nedir? Galiplerin kucağına düştükten sonra onlara nasıl meram anlatacağız?
Sayfa 573Kitabı okudu
Bugün Enver Paşa'nın orduya gönderdiği veda yazısı geldi: "Bu defa başarılı olamadıysak, gelecekte başarılı olacağımızı hatırdan çıkarmayalım" diyor. Herif, hâlâ harp etmek niyetinde. Kabahati Bulgar ordusunda buluyor ve sonunda orduya veda ediyor.
Sayfa 570Kitabı okudu
Biz Suriye'yi, Bağdat ve Basra'yı öz vatanımız sayıyorduk. Bu kıymetli yerleri bir daha geri alabilecek miyiz? Neresi kalıyor elimizde? Bütün Rumeli toprakları gitti. Şimdi bir serüvenci uğruna Suriye, Bağdat ve Basra elimizden gidiyor. Anadolu dağlarında ne yapabileceğiz? Alman, Avusturya kıtaları bize yardıma gelecekmiş de İstanbul'u, payitahtı, donanmayı koruyacakmışız. Bu budalaca sözlere tımarhanedekiler bile güler.
Sayfa 563Kitabı okudu
Reklam
Hakiki bir durum var ki artık ordunun duygusunu ifade ediyor: Harpten usançlık. Fırkanın Rumiyye'ye hareketinde, yalnız 34'üncü alaydan ilk gecede kırk yedi nefer kaçmış. Bu kaçış, fırkanın Musul cephesine gitme ihtimalinden ileri geliyor. Hatta geri kalanlar diyorlarmış ki, "Daha ileri gidersek, hep kaçacağız." İşte acı bir sulhun yaklaştığını heber veren alametler.
Sayfa 559Kitabı okudu
Bizim harbe girmemiz sırasında bir de "Cihad-ı Mukaddes" ilan edilmişti. Yüz binlerce Müslüman, İngiliz ve Fransız ordularında, bizim zümreye karşı harp ettiler. Muhammed peygamberin milleti olan Araplar, İngilizlerle birleşti. Cihad-ı Mukaddes ilan eden halife ordusunu arkadan vurdu. "Bütün müminler kardeştir", "İnnemel müminine ihvetun" sözünü, böylece din kardeşlerini arkadan hançerlemekle teyit ettiler. Artık "Müminiz, din kardeşiyiz" sözü kuru ladtan ibaret kaldı. Şimdi bir de Bahailik dini çıkıyor ortaya. Neye yarar insanlar arasında bu akılsızca harpler devam ettikten sonra?
Sayfa 547Kitabı okudu
Şii mezhebinde üç mukaddes yer varmış. İlki Meşhed'de İmam Rıza'nın kabri. Burayı ziyaret eden Meşhedi olurmuş. İkincisi Hazreti Hüseyin'in şehit edildiği ve Hazreti Ali'nin kabrinin bulunduğu Kerbela. Burayı ziyaret edene Kerbelai denirmiş. Üçüncüsü de Kabe'yi ziyaretmiş. Burayı görüp gelenlere de Hacı derlermiş.
Sayfa 524Kitabı okudu
Culfa'da saltanatım çok sürmedi. Hey gidi hey. Ziya Gökalp'in kulakları çınlasın. Galiba Kızıl Elma yolundayız. Tebriz'e, oradan ver elini Horasan. Sonra Türkistan. Ne oluyoruz? Bir taraftan Bağdat, Irak elimizden gidiyor. Mekke, Medine, Yemen ne oldu bilmiyoruz. Suriye'nin güneyi ve Filistin elimizden çıkmış. İngilizler şimale ilerlemeye çalışıyorlarmış. Yıldırım ordusu diye bir ordu kuruluyormuş. Bağdat'ı kurtaracakmış. Ama İngilizler Şam yolunda imişler. Araplar İngilizlerle birleşerek, saldırıya geçiyorlarmış. Bir kısım askerlerimiz Galiçya'da, Romanya'da imiş. Ne aklı ermez, şaşkın bir hükümetin elindeyiz, yarabbi. Donu düşmüş, uçkuru elinde, namus müdafaası yapıyor bu hükümet sanki.
Sayfa 514Kitabı okudu
Reklam
Biz Suriye'yi, Bağdat ve Basra'yı öz vatanımız sayıyorduk. Bu kıymetli yerleri bir daha geri alabilecek miyiz?
Sayfa 562Kitabı okudu
Bir kolordu tamimi geldi, güney Kafkasya'da - Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan- müstakil cumhuriyetleri teşekkül etmiş. Ve bunlarla barış anlaşması yapılmış. Bu hususta oldukça detay da verilmiş. 9 Temmuz, sessiz geçti.
Sayfa 495Kitabı okudu
4 Temmuz günü yine ileri karakoldayım. Havadis ve tebliğ, Padişah Sultan Reşat ölmüş. Ve yerine veliaht Vahdettin Efendi, Altıncı Sultan Mehmet adı ile padişah olmuş. Rresmen bildirdiler. Ve şerefine asker helva yedi.
Sayfa 493Kitabı okudu
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.