En Eski Gen Çeviktir Gönderileri
En Eski Gen Çeviktir kitaplarını, en eski Gen Çeviktir sözleri ve alıntılarını, en eski Gen Çeviktir yazarlarını, en eski Gen Çeviktir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benzerlik, farklılığın gölgesidir. İki ayrı şey, aralarındaki fark
lardan ötürü birbirlerine benzer; ya da bir tanesinin üçüncü
bir öğeye benzerliği yüzünden farklıdırlar.
Davranış genetiği
genlere, ortak olmayan çevresel etkilere ayrı ayrı roller biçer,
fakat ortak çevresel etkilere pek bir rol vermez. Doğum
öncesi çevre kardeşlerle paylaşılmaz (ikizler dışında); gebelik
deneyimi her bebek için farklıdır; yetersiz beslenme, grip ya
da testesteron gibi orada gerçekleşen terslikler o dönemde
anneye neler olup bittiğine bağlıdır, aile içinde ne olduğunun
önemi yoktur. Doğum öncesi yetiştirme ne kadar önemliyse,
doğum sonrası yetiştirmenin önemi o ölçüde azalır.
Çağdaş öğrenme kuramcıları, Pavlov’un görüşünde
önemli bir değişiklik yaptılar. Uyarıcı etki ile ödül birlikte gelmeye
devam ediyorsa faal öğrenmenin meydana gelmeyeceğini,
beklentilerle gerçekten olan şey arasında bir ayrılık bulunuyorsa
bunun faal öğrenmeye yol açacağını ileri sürdüler.
Zihin bir “tahmin hatası” yapıyorsa, yani bir uyarıcı etkiden
sonra beklediği ödülü alamıyorsa ya da aldığı ödül uyarıcıdan
sonra gelmiyorsa, o zaman zihin beklentisini değiştirmek zorundadır:
Öğrenmek mecburiyetindedir.
Beş milyon yılı aşkın süre önce
insanların atalarının şempanzeyle ortak atadan ayrıldıklarında
yaptıkları ilk şey iki ayakları üzerinde doğrulmaktı.
İki ayak üzerinde yürümeye iskeletin yeniden düzenlenmesi
eşlik etti. Bu olay, beynin büyümesinden bir milyon yılı aşkın
bir süre önce gerçekleşti. Başka bir deyişle, atalarımızın
kuyruksuz maymunlardan farklı olarak düşünmeye ya da
konuşmaya başlamadan çok daha önce, nesneleri kavramak
ya da jestler yapmak için elleri serbest kalmıştı. Jest
kuramının avantajlarından biri, insanlar dil geliştirebilirken
neden kuyruksuz maymunların bunu yapamadığı hakkında
bir fikir vermesidir. İki ayak üzerine kalkmak sadece nesneleri
taşımaya yaramadı, aynı zamanda konuşmaya da yaradı.
Çoğu primatın ön uzuvları sohbete dalamayacak kadar vücudu
taşımakla meşguldür.
Richard Dawkins, evrimi,
“eşleyiciler” (çoğunlukla genler) arasında “araçlar” (çoğunlukla
vücut) için yapılan rekabet olarak betimler. İyi eşleyicilerin
üç özelliği olması gerekir: aslına sadakat, doğurganlık, uzun
ömürlülük. Bunlara sahiplerse, o zaman aralarında bir rekabet
olması, bazılarının elenmesi, bu yüzden de ilerici gelişmenin
seçilimi sadece muhtemel değil, kaçınılmazdır.
Spinoza, insanoğluyla tepeden aşağıya yuvarlanan taş arasındaki
tek farkın, insanın kendi kaderinin iplerinin elinde
olduğunu sanmasıdır, demişti.
Hayatımın, kararlarımın bana bağlı olmasını dilerim, herhangi
bir dış güce değil. Kendi kendimin enstrümanı olmayı
dilerim, başka insanların iradelerinin değil. Özne olmayı dilerim,
nesne değil. -Isaiah Berlin