Gen Çeviktir Gönderileri
Gen Çeviktir kitaplarını, Gen Çeviktir sözleri ve alıntılarını, Gen Çeviktir yazarlarını, Gen Çeviktir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların cinsel tercihlerini değiştirmek zordur, bunlar çok küçük yaşlarda şekillenir.
Sayfa 194Kitabı okudu
150 kişi üzerinde yapılan incelemelerde, on yedi farklı uzunlukla karşılaştı. Aşık olduğunu söyleyen kişi sevdiğinin resmine baktığında beyin tarayıcısında ışıldadığı görülen beynin belirli bölgeleri, öylesnie tanıdığı birinin resmine baktığında ışıldamaz. Bu beyin bölgeleri kokainle harekete geçen beyin bölgeleriyle aynıdır. Bunlar tesadüf olabilir, insan aşkı da kemirgenlerdeki eş bağlılığından tamamen farklı bir meseledir belki,
ASPM geni, döllenmeden iki hafta sonra yavrunun beynindeki kök hücrelerin bölünme sayısını ayarlamaya başlıyor gibi görünüyor
Birinci kromozomda yeni keşfedilmiş bir gen sayesinde beynin boyutunun ilk başta nasıl büyüdüğünü anlamak mümkün olabilir. 1967 yılında Keşmir'in Pakistan tarafından kontrol edilen kısmında bulunan Mirpur'daki barajın tamamlanmasından sonra evlreniden olan çoks sayıda insan İngiltere'ye göç etti. Bunların arasında birbirleriyle evli olan kuzenler de vardı. kuzen evliliklerinden dünyaya gelen çocukların bazılarının beyni anormal derecede küçüktü. Buna mikrosefali denir. Aile ağaçları, biliminsanlarının ayrı ailelerdew bulunan dört farklı mutasyon bulmasını sağladı. Bu mutasyonların hepsi aynı geni etkiliyordu: birinci kromozomdaki ASPM geni.
Vücutlar yapılmaz, gelişimle ortaya çıkar; genom ise vücut inşasının yapı planı değil vücut pişirmenin tarifidir.
80'lerin başlarında sinek genetikçileri hox genleri denen, sineğin gelişiminde vücut planını oluşturan genlerin keşfiyle heyecanlandılar. Bu genler başın, bacakların, kanatların vs. nereye konumlanması gerektiğini dikte ediyor. Asıl şaşırtıcı olan şey, fareler üzerinde çalışan meslektaşları aynı hox genlerini, aynı sırada dizilmiş şekilde, aynı işi yaparken bulmuştu. Aynı gen fare embriyonuna nerede kaburga oluşturması gerektğinii söylerken, sinek embriyonuna nerede kanat oluşturacağını bildiriyordu: bu geni türden türe aktarsanız bile sorun çıkmıyorud. Bunun anlamı bütün hayvanların temel vücut planının 600 milyon yıl önce var olmuş, çoktan soyu tükenmiş bir atanın genomunde belirlenmiş olmasıdır, o günden bu yana insanlar da dahil türeyen canlılarda o plan korunmuştur.
Neredeyse eşit olan gen sayıları şempanze ve insan gibi bambaşka iki tür meydana getiriyorsa o halde farkın kaynağını genlerden başka bir yerde aramalıyız
Gerçekten berbat bir çocuk bakımı yine de insanın kişiliğini bükebilir. Fakat çocuk bakımı sanki C vitamini gibidir, yeterli olduğu müddetçe, biraz daha fazla ya da az olmasının hiçbir uzun vadeli etkisi olmaz.
Sayfa 300Kitabı okudu
Ergenliğin sonuna doğru erkeklik hormonu testesteron işin içine girişmeye başlayınca, erkeklerde erken ölüm oranları dört ana sebep yüzünden kaçınılmaz olarak yükselir: cinayet, intihar, kazalar, kalp hastalıkları. Bu Batı toplumları için bile geçerlidir. Aslında erkek ölümleriyle kadın ölümleri arasındaki uçurum gittikçe genişliyor. Başlıca ölüm sebeplerinden sadece Alzheimer hastalığı erkeklerden çok kadınların ölümüne yol açar. Modern yaşamın abarttığı bir durum değildir bu. Bazı Amazon kabilelerinde erkeklerin yarısından fazlası cinayete kurban gider. Avcı toplayıcı toplumlarda şiddet içerikli erkek ölümlerinin ortalama oranı, yirminci yüzyılda başı savaştan kurtulmayan Almanya'dakinden daha yüksekti.
Sayfa 283Kitabı okudu
1990'lı yıllarda genom okunurken insanoğlunun sineklerle ya da kurtçuklarla beklenenden çok daha fazla müşterek geninin olduğunun anlaşılması büyük bir sürprizdi. Meyve sineğinin vücut planını hayata geçiren genlerin, insanlarda, farelerde muadilleri olduğu görülmüştü. Bu genlerin hepsi 600 milyon yıl önce yaşamış, yuvarlak yassı kurtçuk adı verilen ortak bir atadan kalıtımla gelmiştir. Bu genler birbirlerine o kadar benzer ki bu genlerden birinin insan versiyonu meyve sineğinin gelişiminde görev alan muadilinin yerini alabilir. Sineklerin öğrenme, bellek için kullandıkları genlerin, insanlarda eşlerinin bulunması daha da şaşırtıcı oldu, bunlar da muhtemelen yuvarlak yassı kurtçuklardan kalıtımla alınmıştır.
Sayfa 277Kitabı okudu
İnsanlar simgesel iletişime geçer geçmez kültürün birikimli çarkı dönmeye başlayabilirdi: kültürün artan dozajı büyük beyinler gerektirdi; büyük beyinler ise kültürün genişlemesini mümkün kıldı.
Sayfa 263Kitabı okudu
İnsan türü dünyaya hakimken gorillerin soyunun tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının sebebi aramızdaki %5'lik DNA farkından ya da olayları bağdaştırmayı öğrenme becerimizden kaynaklanmaz, hatta sebep belirli bir kültür uyarınca hareket edebilmemiz de değildir; nedeni, kültürel birikim ve kıtadan kıtaya, nesilden nesile bilgi aktarabilmemizdir.
Sayfa 238Kitabı okudu
İnsanlar yaygın olarak örümceklerden, karanlıktan, yüksekten, derin sulardan, kapalı yerlerden, gök gürültüsünden korkar. Bunların hepsi Taş Devri insanları için bir tehditti, oysa çağdaş yaşamın çok daha büyük tehditleri için, örneğin arabalar, silahlar, kayaklar, elektrik prizleri gibi tehditler için böyle fobiler oluşmaz. Evrimin buradaki elini görmemek için sağduyu yatmak gerekir: Beyin kendi içinde, taş devrinde bir anlamı olan korkuları öğrenmek üzere bağlantılar yapmıştır. Evrimin geçmişten gelen böyle bir bilgiyi günümüzdeki zihin tasarımını aktarmasını tek yolu genlerdir. Genler şudur: geçmişteki dünya ile ilgili olguları toparlayıp doğal seçilim sayesinde bunları gelecek için tasarlanmış yapıya yerleştiren bilgi sisteminin parçalarıdır.
Sayfa 230Kitabı okudu
1930'lar boyunca Lisenko'nun takipçileri Sovyet biyolojisinin sınırları içerisinde genetikçilere gittikçe acılaşan bir savaş yürüttü. Yavaş yavaş üstünlük kurdular, 1948 yılında Lisenko nihayet devletin tam desteğini almayı başardı. Genetikçiler baskı altında kalmıştı; tutuklandılar, birçoğu öldü. Stalin'in 1953 yılında ölmesi durumu değiştirmedi. Kruşçev, Lisenko'nun eski bir arkadaşı, destekçisiydi. Yine de gittikçe daha çok Rus bilim insanı, bu adamın deli olduğunu anlıyordu, gerçi Lisenko'nun adına sürekli özür dileyen birçok yabancı bilim insanı bunu anlayamamıştı.
Sayfa 222Kitabı okudu
1990'lar eşcinselliğin psikolojik olmaktan çok "biyolojik" bir durum olduğunu, bir seçimden çok yazgı olduğunu gösteren deneylere tanıklık etti. Müstakbel eşcinsellerin çocukluklarında farklı kişiliklere sahip olduğunu bildiren, eşcinsel erkeklerin beyin anatomilerin heteroseksüel erkeklerden farklılıklar gösterdiğini ortaya çıkaran çalışmalar yürütüldü; ikizlerle yapılan birkaç çalışmada eşcinselliğin Batı toplumunda büyük oranda kalıtsal olduğu gösterildi. Eşcinsellik erken bir safhada, muhtemelen doğumdan önce ortaya çıkan, dönüşü olmayan bir tercihtir. Ergenlik yalnızca var olan yangını körükler.
Sayfa 189Kitabı okudu