Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğuştan Gelen Özellikler mi Çevresel Etkenler mi?

Gen Çeviktir

Matt Ridley

Gen Çeviktir Gönderileri

Gen Çeviktir kitaplarını, Gen Çeviktir sözleri ve alıntılarını, Gen Çeviktir yazarlarını, Gen Çeviktir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar simgesel iletişime geçer geçmez kültürün birikimli çarkı dönmeye başlayabilirdi: kültürün artan dozajı büyük beyinler gerektirdi; büyük beyinler ise kültürün genişlemesini mümkün kıldı.
Sayfa 263Kitabı okudu
İnsan türü dünyaya hakimken gorillerin soyunun tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının sebebi aramızdaki %5'lik DNA farkından ya da olayları bağdaştırmayı öğrenme becerimizden kaynaklanmaz, hatta sebep belirli bir kültür uyarınca hareket edebilmemiz de değildir; nedeni, kültürel birikim ve kıtadan kıtaya, nesilden nesile bilgi aktarabilmemizdir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar yaygın olarak örümceklerden, karanlıktan, yüksekten, derin sulardan, kapalı yerlerden, gök gürültüsünden korkar. Bunların hepsi Taş Devri insanları için bir tehditti, oysa çağdaş yaşamın çok daha büyük tehditleri için, örneğin arabalar, silahlar, kayaklar, elektrik prizleri gibi tehditler için böyle fobiler oluşmaz. Evrimin buradaki elini görmemek için sağduyu yatmak gerekir: Beyin kendi içinde, taş devrinde bir anlamı olan korkuları öğrenmek üzere bağlantılar yapmıştır. Evrimin geçmişten gelen böyle bir bilgiyi günümüzdeki zihin tasarımını aktarmasını tek yolu genlerdir. Genler şudur: geçmişteki dünya ile ilgili olguları toparlayıp doğal seçilim sayesinde bunları gelecek için tasarlanmış yapıya yerleştiren bilgi sisteminin parçalarıdır.
Sayfa 230Kitabı okudu
1930'lar boyunca Lisenko'nun takipçileri Sovyet biyolojisinin sınırları içerisinde genetikçilere gittikçe acılaşan bir savaş yürüttü. Yavaş yavaş üstünlük kurdular, 1948 yılında Lisenko nihayet devletin tam desteğini almayı başardı. Genetikçiler baskı altında kalmıştı; tutuklandılar, birçoğu öldü. Stalin'in 1953 yılında ölmesi durumu değiştirmedi. Kruşçev, Lisenko'nun eski bir arkadaşı, destekçisiydi. Yine de gittikçe daha çok Rus bilim insanı, bu adamın deli olduğunu anlıyordu, gerçi Lisenko'nun adına sürekli özür dileyen birçok yabancı bilim insanı bunu anlayamamıştı.
Sayfa 222Kitabı okudu
1990'lar eşcinselliğin psikolojik olmaktan çok "biyolojik" bir durum olduğunu, bir seçimden çok yazgı olduğunu gösteren deneylere tanıklık etti. Müstakbel eşcinsellerin çocukluklarında farklı kişiliklere sahip olduğunu bildiren, eşcinsel erkeklerin beyin anatomilerin heteroseksüel erkeklerden farklılıklar gösterdiğini ortaya çıkaran çalışmalar yürütüldü; ikizlerle yapılan birkaç çalışmada eşcinselliğin Batı toplumunda büyük oranda kalıtsal olduğu gösterildi. Eşcinsellik erken bir safhada, muhtemelen doğumdan önce ortaya çıkan, dönüşü olmayan bir tercihtir. Ergenlik yalnızca var olan yangını körükler.
Sayfa 189Kitabı okudu
Çoğu erkekte yüzük parmağı işaret parmağından uzundur. Kadınlarda çoğunlukla bu iki parmak eşit uzunluktadır. John Manning bu durumun, insanların rahimde maruz kaldığı testesteron seviyesini gösterdiğini fark etti: Ne kadar çok testesterona maruz kalınırsa, yüzük parmağı o kadar uzun olur. Bu bağlantının biyolojik bir sebebi vardır. Cinsel organların gelişimini kontrol eden hox genleri parmakların gelişimini de kontrol eder; rahimdeki hadiselerin zamanlamasındaki minik farklar muhtemelen parmak uzunluğundaki ufak farklara yol açar.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Küçük yaşta anne ilgisinden mahrum kalmak dopamin sisteminin gelişiminde yer alan genlerin aktarımını kesinlikle değiştirir, bu da bunalımlı geçmişi olan hayvanların belirli ilaçlara, yani dopamin sistemiyle zihni ödüllendiren ilaçlara neden daha kolay bağımlılık kazandığını açıklıyor.
Sayfa 175Kitabı okudu
İnsanlar da dahil tüm primatların deneyimlere tepki olarak yeni kortikal sinir hücreleri oluşturdukları, kullanılmayınca da bunları kaybettikleri artık kesindir. Beynin ilk oluşumundaki bütün belirlenimciliğe rağmen, deneyimlerin bu bağlantılara incelik kazandırdığına yönelik çok sayıda bulgu vardır, bunların sayısı da artmaktadır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Tuhaf bir şekilde kesin rakamlar veren bir çalışmaya göre önde gelen bilim insanlarının %28'i bestecilerin %60'ı, ressamların %73'ü, romancıların %77'si, şairlerin de %87'si bir dereceye kadar akli dengesizlik göstermiştir.
Sayfa 145Kitabı okudu
Çoğu bilim insanı şizofreninin organik bir hastalık, bir gelişim hastalığı olduğunda hemfikirdir, bir dördüncü boyut hastalığıdır, yani zaman boyutunun. Beynin normal gelişimi ile farklılaşması sırasında bir şeylerin ters gitmesi sonucunda ortaya çıkar. Vücudun, beynin model bir uçak gibi yapılmadığını bize güçlü bir şekilde hatırlatır. Vücut ile beyin büyür, bu büyüme hadisesi de genler tarafından yönlendirilir. Fakat genler birbirleriyle, çevresel etkenlerle, şans hadiseleri ile etkileşim içine girer. Genlerin doğaya, gerisinin de yetiştirmeye ait olduğunu söylemek kesinlikle yanlıştır. Genler yetiştirmenin kendini ifade etmesinin yoludur, aynen doğanın kendini ifade etmesinin aracıları olmaları gibi.
Sayfa 140Kitabı okudu
370 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.