"Az Çoktur," mottosuyla popülerlik kazanan minimalizm, "Sadeleş mutlu ol; zaman, yer ve enerji tasarrufu et, doğayı koru," diyor minimalist yaşamı benimseyenlere. Coco Chanel'in dediği gibi, "Moda sadece elbiseler ile var olmaz. Moda gökyüzünde, moda sokakta, moda düşüncelerimizde ve yaşadıklarımızdadır.” Minimalizm de moda gibidir, sadece evde ve işte değil hayatın her anında vardır. İçimizden başlar sadeleşmek. düşüncelerimizden alışkanlıklarımıza, arkadaşlarımızdan evimize, odamıza kadar hayatımızın her anını saran bir yaşam şeklidir. Minimalizm hem modayla içiçe hem de modanın çok uzağındadır. Moda Latincede (modus) "oluşmayan sınır" anlamına gelir, minimalizmin ise sınırları nettir. Biz bu yazımızda minimalizmin içindeki modayı keşfedeceğiz.
Modanın içindeki minimalizm, minalizmin içindeki moda
Seksenli yılların abartılı modasından sonra, modadan soğuyan halkı kendine tekrar inandırmak için 90'h yılların başında anti moda akımı başlatıldı. Minimalist moda bu fikir ile tekrar popülerlik kazanarak günümüze kadar geldi. Malumunuz son yıllarda hızla değişen modaya ayak uydurmak hayli zor. İki haftada bir yenilenen fast fashion ürünleri takip etmeye ne bütçemiz yetiyor ne zamanımız. Minimalizm'de işte tam da burada imdadımıza yetişiyor. Tüketim çılgını olmadan da modern görünmeyi mümkün kılıyor. Her şeyden öte dolap karşısında ne giyeceğimizi düşündüğümüz zamanı minimuma indiriyor.
Yeni ihtiyaçlar, karşılanması gereken yeni talepler demektir ve tıpkı sanayi devriminde olduğu gibi yapay zekanın gelişimi ile beraber yeni iş tanımları ve mesleklerin ortaya çıkması gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır.