Genç Plinius'un Anadolu Mektupları Sözleri ve Alıntıları
Genç Plinius'un Anadolu Mektupları sözleri ve alıntılarını, Genç Plinius'un Anadolu Mektupları kitap alıntılarını, Genç Plinius'un Anadolu Mektupları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısacası, ilk fırsatta kendini kitap çalışmalarına veya özel uğraşlarına adayabilmek için, büyük kentin saçma koşuşturmalarını ve lüzumsuz işlerini sen de terk et.
Herkes kendisi için bir derstir.
M.S. 100'ler.
Yangının daha geniş bir alana yayılmış olmasına, önce şiddetli bir rüzgâr, sonra da, bu kadar büyük bir felaket karşısında, eminim, kımıldamadan ve istiflerini bozmadan seyirci gibi duran insanların uyuşukluğu neden oldu.
tarih MS 110'lar
(...) kentlerin temel sorununu, kent halkının savurganlığı olarak vurguladığı görülür. Özellikle kamu binaları yapımında açıkça ortaya çıkan bu sorun, kenti güzelleştirmek adına, farklı kent halklarının birbirleriyle giriştikleri ateşli rekabet sonucunda, kamu hazinesinin boşalmasıyla da giderek içinden çıkılmaz bir duruma gelmiştir.
Tarihi binalar taşınıyor :))
(...) bunun bir köşesinde Mater Magna’ya[82] adanmış, çok eski bir tapınak bulunuyor; bunun ya onarılması ya da başka bir yere taşınması gerekiyor; özellikle, şimdi yükselmekte olan yapıdan daha yüksek olmasından ötürü.
Eğer pişmanlığa açık kapı bırakılırsa, kalabalık bir insan topluluğunun ıslah edilebileceği kolaylıkla düşünülebilir.
Sayfa 41
yargı etiği. mükemmel
(...) hazırlayanın adını vermediği ihbarnameler, herhangi bir suçlamada dikkate alınmamalıdır. Çünkü bu en kötü örnektir ve çağımızın ruhuna aykırıdır.
Herkes kendisi için bir derstir...
Hıristiyanlık'ın yayılmaya başladığı yıllar
Hıristiyanların, yasa dışı bir topluluk olduğunu, batıl itikatlarla dolu, sade bir inanç sistemleri bulunduğunu belirtir.
(Hristiyanlık'tan bahsediyor)
Gerçekten, her yaştan, her sınıftan kadın, erkek çok sayıda insan kovuşturma altındadır ve kovuşturma altında olacaktır. Bulaşıcı boşinanç, sadece kentlere değil, köylere, kırsal alanlara da yayılmış durumda; bu da denetlenebilir ve önlenebilir gözüküyor.
söyleyen kişi puta tapan Romalı bir vali
(...) ministra dedikleri iki köle kızdan işkence yoluyla gerçeği araştırmamın gerekli olduğunu düşündüm. Çarpık ve aşırı boşinanç dışında hiçbir şey bulamadım.
"Bellum nec timendum, nec provocandum.(Savaştan korkma, ama davet de etme!)"
Pilinius, Panegyricus, 16.2
Hristiyanlık'ın ilk yayıldığı zamanlarda;
(...) bana Hıristiyan oldukları bildirilen kimselere karşı şu yolu izledim: onlara Hıristiyan olup olmadıklarını sordum. İtiraf ettiklerinde ölüm cezasıyla gözünü korkutarak ikinci ve üçüncü kez yine sordum, direndiklerinde cezanın yerine getirilmesini emrettim.
Nitekim, genel anlayış odur ki, yaptığın iyiliklerin üstüne yenilerini eklemezsen, geçmiştekiler unutulmaya yüz tutar. Çünkü sana ne kadar minnet borçları da olsa, insanlardan tek bir iyiliği esirgemeye gör; sadece o son reddedişi hatırlayacaklardır.
Dinleyicilerin zihinlerinde hakiki bir iz bırakabilmek için iğneyi dokundurmak değil mesajı nakşetmek gerekir.