Gençlerle Gönül Gönüle
Mustafa KaraGençlerle Gönül Gönüle Gönderileri
Gençlerle Gönül Gönüle kitaplarını, Gençlerle Gönül Gönüle sözleri ve alıntılarını, Gençlerle Gönül Gönüle yazarlarını, Gençlerle Gönül Gönüle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Sayfa 35Kitabı okudu
Kemalin sözünün altındadır.
Sayfa 27Kitabı okudu
Eğer Allah katındaki yerinizi öğrenmek istiyorsanız sizi hangi işte tuttuğuna bakınız.
Sayfa 22Kitabı okudu
Susuzlar suyu, su da susuzları arar durur.
Sayfa 18Kitabı okudu
Sıkıntılar hangi boyutta olursa olsun “incinmemek ve incitmemek” esas olmalıdır.
Sayfa 11Kitabı okudu
Çağıldayan ırmaklar, denize ulaşınca sakinleşir.
Sayfa 1Kitabı okudu
İnsanoğlunun dünyaya olan meylini en iyi bilen Allah olduğu için Kur'an-ı Kerim'de teşvik edilen dünya değil ahirettir. "Dünya ile ilgili hazinelerinizi çoğaltınız" emri değil de "ahiret gününe hazırlanınız" uyarıları tekrar edilir. Sadece bir yerde "...Dünyadan da nasibini unutma" ifadesi vardır. (Kısas, 28/77)
Göz ve kulaklarımızın imkânlarıyla beslenen gönlümüz, bizi kâinat kitabının şifreleri ile tanıştırabilir, bu şifreler bizi "ayet"lerle yüz yüze getirebilir. O zaman "her şeyin O'nu tesbih ettiği" anlaşılacak (İsra, 17/44).
İbadetlerle kâmil insan arasındaki ilişkiyi Niyazî-i Mısrî netleştiriyor:
Savm u salat u hac ile zâhid biter sanma işin
İnsan-ı kâmil olmaya lazım olan irfan imiş.
1828'de Konya'da vefat eden Râgıb Paşa saatin tik-taklarının sadece vakti göstermediğini, ömrün gelip geçtiğine "ah" ettiğini şu beyitle seslendiriyor:
Saatin çaldığı evkâtı değildir her kâr
Müddet-i ömrü gelip geçtiğine âh eyler.
Özellikle gençlerde oluşan internet tiryakiliği sadece paramızı değil, en değeeli varlığımız olan zamanımızı da tüketmektedir. "Bilgi çağı" ifadesi giderek bilgi kirlenmesine, bilgi kararmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu alan patlamaya hazır "mayınlı bölge"ye dönüşmüştür denebilir.
Engelleri aşarak âlim olan bir kimsenin önüne son bir engel yumağı dikilir: makam, para, şöhret. Kişi bunları elde etmek veya kaybetmemek için bildiği doğruları doğru yerde doğru zamanda söyle(ye)mez. "Dilsiz şeytan" olur.
Ulucami ile iftihar etmek yetmez, yeni Ulucamiler yapabilecek mimarlar yetiştirmek gerekir. Süleyman Çelebi ile öğünmek yetmez, yeni Mevlid'ler yazabilecek şairlerimizin ortaya çıkması gerekir. Kadızâde-i Rumî ile onur duymak yetmez, yeni matematikçilere zemin hazırlamak gerekir.