Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gençlik ve iletişim

Komisyon

Gençlik ve iletişim Gönderileri

Gençlik ve iletişim kitaplarını, Gençlik ve iletişim sözleri ve alıntılarını, Gençlik ve iletişim yazarlarını, Gençlik ve iletişim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bireyciliğin zirve yaptı bu çağda tüketim odaklı hayata bencilce gömülürken hayatın anlamını yitirmiş bir şaşkın kapitalist!
Sayfa 61 - Diyanet işleri başkanlığıKitabı okudu
Geçmişte mahrumiyet çeken ebeveynlerin bu gençliği madde ve hazza boğmakla mutlu edemeyeceğini anlaması gerekir.
Sayfa 37 - Dib yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençlerin ruhsal yapısını analiz eden bir uzmanın diliyle; bu gençlerde alabildiğine sınırsız bir özerklik eğilimi vardır. Her tür yetkeye karşı çıkarlar, tepki gösterirler. Fizik gücüne hayran olup bütün sorunların fizik gücüyle çözüleceği inancı içindedirler. Maddi doyum peşinde koşarlar. Cinsel yaşama ve bu yaşamın sapıklıklarına eğilim
Yabancılaşmanın pek çok sonuçları vardır. Bunlardan en önemlilerini şu şekilde sıralamak mümkündür. Benliğin zayıflaması, bencilleşme, hazcılık ve menfaatçilik, değer ve inanç yitimi, anlamsızlık ve ruhsal çöküntü (depresyon). Kendi iç dünyası üzerinde kontrol ve denetimin zayıflaması, kendine hâkim olamama, sürüklenme. Kimliğin zayıflamasına bağlı olarak aşırı uyumculuk; moda ve reklamlara göre hayatına düzen verme. Kendini unutma, kendinden kaçış sistemlerinin devreye girmesi (madde bağımlılığı, eğlence ve sefahat düşkünlüğü, intiharlar). Sınırsız tüketim ve gösterişçilik (sahip olma tutkusu, şişinme, markacılık) eğilimi. Marazi yalnızlık duygusu ve suç davranışı. Boşluk, hiçlik, anlamsızlık duygularını yansıtan süreğen kaygı. Toplumumuzda son zamanlarda giderek güçlenme eğilimi gösteren gençler arasındaki şiddet olgusu, alkol ve uyuşturucu madde kullanımındaki hızlı artış, ana babaya veya öğretmene karşı gelme ve saygısızlık, sahtekârlık, cinsel davranış bozuklukları, intihar ve benzeri daha birçok sorunlar aile ve eğitimcilerini ciddi olarak kaygılandırmaktadır. Öte yandan, çocuk ve gençleri kendine bağımlı kılan kontrolsüz ve ilkesiz internet kullanımına bağlı, sosyal açıdan uygun olmayan ve sonuçlarını düşünmeden yapılan olumsuz davranışlar, toplumun temel değerlerini sarsacak noktaya ulaşmış bulunmaktadır. ●
Kimlik sorununu olumlu bir sonuca ulaştıramayan gençleri bekleyen sonuç "yabancılaşma"dır. Yabancılaşma; kimlik kaybı, kişilik parçalanması, güçsüzlük, inanç ve değerleri kaybetme, ahlakı hor görme, kuralsızlık ve duyarsızlık gibi sonuçlanıyla gençliği tehdit eden en önemli tehlikeleri dile getiren bir kavramdır. Benlik gelişmesi iki ana damardan beslenir. Birisi istekler, arzular, ihtiyaçlar (beslenme, cinsellik, sevgi, bağlanma, bağımsızlık, kendini gerçekleştirme...) diğeri de değerler, idealler, amaçlardır (din, ahlak, gelenek...). Benliğin sağlıklı gelişimi, ikincilerin birincileri yönettiği ve denetlediği bir denge durumuna bağlıdır. İnsanın insan olması, kendini aşan bir değerler dünyası ile bağ kurması, belli bir hedefe kendini adamasına bağlıdır. Bu sistemin tersine dönük çalışması, yani içgüdü, istek ve ihtiyaçların kişiyi yönetmesi, yabancılaşma denilen durumun en önemli kaynağıdır. İnsandaki doğal dürtülerin dinî-ahlaki kuralları ve bireysel-toplumsal değerleri aşması, güçsüz ve etkisiz kılmasıyla ortaya çıkan nevrotik karakter, neticede yabancılaşmaya neden olmaktadır. Bu durum, ünlü olma, para ve iktidar hırsı, cinsel isteklere aşın düşkünlük gibi belli bir tutkunun bireye hâkim olması ve onun kişiliğinden ayrılmaması ile ortaya çıkar ve giderek bireyi bir kuvvet olarak yönetmeye başlar. O artık varlığının bir parçasına mahkûm duruma düşer. Kendinde kalan her şeyi bu arzunun emrine verir. Bu arzu güçlendikçe kişi yenik düşer ve parçasının kölesi haline geldiği için kendine yabancılaşır. (Hayati Hökelekli )
Ömür sermayesi, Yüce Allah tarafından insana emanet olarak verilmiştir. Kişinin bu sermayeyi nerede ve nasıl harcadığı, ahirette sorgulanacak konular arasında sayılmıştır. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: "İnsanoğluna beş şeyden hesap sorulmadıkça kıyamet günü Allah'ın huzurundan ayrılamayacaktır; ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazandığından, malını nerede harcadığından, öğrendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından." (Tirmizî, Sıfatu'l-Kıyame, 1, IV, 612.) Buna göre genç, sayılı olan ömür sermayesini, onu kendisine bahşeden Allah'ın emirleri doğrultusunda harcamalı, vaktini faydalı işlerle geçirmeli ve böylece yarın mahşer gününde Rabb'inin huzurundan selametle ayrılmalıdır.
Reklam
Gençlik, Yüce Allah tarafından insana verilen en büyük nimetlerden biridir. Kişi, gençliğini nasıl geçirdiğini, nelerle uğraştığını, faydalı işlerle uğraşıp uğraşmadığını hesap etmeli ve gençliğinin kıymetini bilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir adama nasihatte bulunurken "Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil; ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hastalık gelmeden önce sağlığın, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, ölüm gelmeden önce hayatın." buyurmuş (Hakim, Müstedrek, IV, 341, H.N. 7846.), gençliğin önemli bir fırsat olduğuna ve bunun değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Zira gençlik, insanın en verimli çağı olup maddi ve manevi kazanimlar bu dönemde elde edilir.
"Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Allah Tealâ, yedi insanı arşının gölgesinde barındıracaktır: Adil devlet başkanı, Rabb'ine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, kalbi mescitlere bağlı kişi, birbirlerini Allah için sevip, buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, güzel ve mevki sahibi
Ayrıca Cenab-ı Hak, Ashab-ı Kehf üzerinden dirilişin, kıyametin hak olduğunu anlatır. Dünya hayatında yaptıklarından bir gün ahirette hesaba çekileceğine inanan bir kimse daha dikkatli, disiplinli, kontrollü, sorumlu ve erdemli bir hayat yaşar. Öte dünya inancı, insan hayatına bir hedef ve bir yön çizer, yaratılıştaki gayeyi öğretir. İnsan bu amaç doğrultusunda iyi ve güzel davranışlarda bulunur. Bu inanca sahip insanların oluşturduğu toplum doğruluktan ayrılmaz, ahlaki ilkelere değer verir ve uygulamaya çalışır. Özellikle ahiret inancı, insanların kalbine barış duygular eker. Çünkü insan bu dünyanın geçici olduğunu bilir ve insanlarla iyi geçinmeye çalışır. Bağışlayıcı yönü ön plana çıkar.
166 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.