Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batı Terörünün Felsefecileri

Gerçek Hayat Dergisi - Sayı 983 (26 Ağustos-1 Eylül 2019)

Gerçek Hayat Dergisi

En Yeni Gerçek Hayat Dergisi - Sayı 983 (26 Ağustos-1 Eylül 2019) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Gerçek Hayat Dergisi - Sayı 983 (26 Ağustos-1 Eylül 2019) sözleri ve alıntılarını, en yeni Gerçek Hayat Dergisi - Sayı 983 (26 Ağustos-1 Eylül 2019) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Genç Kuşak ve yüzyılın kaybı..."
- "... Şu an Türkiye’nin en önemli dinamiği genç nüfusu. Önümüzdeki 25 yılda bu genç kuşağa sahip çıkılamazsa, Türkiye yüz yılını kaybeder. Beni korkutan şey bu! Tam da post modern süreçte hakikat fikrinin inkar edildiği, batı uygarlığının felsefi olarak tıkandığı, çöküş durumundan çöküş felsefesi yapılan bir durum olarak açıkça ilan edildiği, Çin’in, Hindistan’ın kapitalistleştirildiği, tam da bizim dünyaya bir şey söyleyeceğimiz bir zaman diliminde, bizim önümüzü açacak insanların önünün açılmadığını görünce ürktüm. Türkiye’deki yeni sol, genç kuşağı yönlendirebilecek konuma gelse bile, bu ülkeye söyleceği bir şey yok. Çünkü batıya göre bir şey söylüyor yani batıda üretileni burada tüketiyor..." (Yusuf Kaplan ile Mülakat-11 Şubat 2019)
"KENDİ KENDİNİ SÖMÜRGELEŞTİREN BİR TECRÜBE!.."
- "Osmanlı’nın sonrasından itibaren yaşadığımız modernleşme deneyimi bir eğitim sistemi kurdu. Bu eğitim sistemi kendi kendini sömürgeleştiren bir tecrübe üretti. Tanzimatla birlikte yönünü yitirdi, Cumhuriyetle birlikte yörüngesini yitirdi. Önceden medeniyeti ayakta tutan ulema tipolojisiydi. “Alimler peygamberlerin varisleridir” hadis-i şerifi üzerinden tarih şekillendi. Alim deyince kuru bilgilenme çabası içerisinde olan, bilgiyi alan, işleyen, yayan kişiyi kastetmiyor. Aynı zamanda ilim yolculuğu, irfan yolculuğu, hikmet yolculuğu yapan insanları kastediyor. Medeniyet çökünce, ülkenin, coğrafyanın, tekil olarak insanların önünü açan, Gazali, İmam Rabbani, Yunus, Sinan gibi kişilikler bir daha çıkmadı. Bu süreç, eğitim sistemiyle birlikte genç kuşakların yok olmasına yol açtı. Ulema gidince entelektüel denilen figür, bir şekilde ulemanın rolünü oynamaya başladı. “Entelektüel” zihinsel faaliyet yapan, eleştiren kişi demektir. “Aydın” daha problemli bir kavram. “Münevver” filan diyorlar ama “kapı kulu” anlamına gelir. Gücün, özellikle siyasi iktidarın sözcülüğünü ve gözcülüğünü yapan kişi demektir. Entelektüel, aydından biraz daha farklı olsa da, bulunduğu çağın çocuğu. Çağrısı çağını geçecek çapta bir düşünür falan değil..." (YUSUF KAPLAN İLE MÜLAKAT-11 ŞUBAT 2019)
22 öğeden 21 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.