En Yeni Gereksiz Bir Adamın Güncesi (Öyküler Cilt 1) Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Gereksiz Bir Adamın Güncesi (Öyküler Cilt 1) sözleri ve alıntılarını, en yeni Gereksiz Bir Adamın Güncesi (Öyküler Cilt 1) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Babam kumar düşkünü, annem kişilik sahibi... erdemli bir kadındı. Ancak, erdemli olmanın anneme olduğundan daha az haz verdiği başka bir kadın tanımadım. Kendi erdeminin boyunduruğu altına girmişti ve kendinden başlamak üzere herkese acı çektiriyordu. Elli yıllık ömrü boyunca bir kez bile dinlenmemiş, boş durmamıştı; karınca gibi (ama karıncalar için söyleyemeyeceğimiz biçimde) herhangi bir yarar söz konusu olmaksızın, sürekli uğraşmış, çabalamış, koşturmuştu... Durmak dinlenmek bilmeyen bir kurt gibi gece gündüz kemirmişti içini. Yalnızca bir kez sakin görmüştüm onu.Öldüğünün ertesi günü, tabutunda... Gerçi ona bakarken yüzünde sakin bir şaşkınlık varmış gibi de gelmemiş deği di bana; yarı açık dudakları, çökük yanakları, munis gözleri sanki şöyle diyordu:kıpırdamadan durmak meger ne kadar zor.
"Peki, okuma yazmayı öğrenmek ister misin?"
"Bizim gibilerin okuma yazma ne işine yarayacak, Ivan Afanasyeviç?"
"Ne demek, ne işine yarayacak? Kitaplar okuyabilirsin."
"Kitaplarda ne var ki?"
"Güzel şeyler...
Utanmak... Bu da gençliğin bir belirtisidir ama neden yaşlanmaya başladığımı düşündüğümü biliyor musun? Şundan: Şimdi önümde neşeli duygularımı çoğaltmaya, büyütmeye, hüzünlü olanları azaltmaya çalışıyorum oysa gençliğimde tam tersini yapıyordum. Kimi zaman hüznümü bir hazine gibi taşıyordum yanımda, neşelenmeyi kendime yakıştıramıyordum...
Öyleyken, bana öyle geliyor ki bütün hayat deneyimime karşın, dünyada henüz denemediğim bir şey daha var ve bu "bir şey" de neredeyse en önemli olanı.
Kesilen bir ağacın kökü yeni sürgünler verir, en derin yaralar zamanla iyileşir; ölüm hayatın yerine geçtiği gibi, hayat da ölümün yerine geçer, onu unutturur...
Burada bir canlılık yok, düpedüz, iki kelime edecek birini bulamıyorsunuz... Çevrede insanların nasıl yaşadıklarını, ne yaptıklarını doğrusu anlayamıyorum. Tanışmaktan haz duyabilecekleriniz ise bana hiç uğramıyorlar, hüzünlü yalnızlığımda yapayalnız bırakıyorlar beni...