Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendini Doğuran Kadınların Hikâyesi

Göçebe

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Su parçası
Cadı onu kadınların gözyaşlarından yaratmıştı. Bu kadim bir büyü olduğu için oldukça karışık ve zordu. Adını Katre koydu.
Su Parçası öyküsünden
Benim öykümden
İşte böyle seni mutlu eden şeylere bak. Diğerlerine kafanı çevir.
Reklam
Edilgen bir gecenin bitişi Anneme her defasında kaba davranan babamı köşe başında bırakıyorum. "Ne olursa olsun evli kalmalısın" diyen annemi karşı kaldırımda mendil satan kızın çaresiz bakışlarına hapsediyorum. Yaşanan her ne varsa " kadın hak etmiştir." diye düşünürken etrafındaki kadınlara özgürlükçü görünen riyakarları bu şehrin çıkmaz sokaklarında terk ediyorum. İki sene evvel aylarca süren mücadeleyle nihayet boşandığım eski kocamın "SON BİR KEZ BULUŞALIM" mesajına doğru adım adım ilerliyorum. Hep kaçtım bu güne kadar. Suçlu benmişim gibi hep savunmak zorunda kaldım kendimi. Kimse olmadı yanımda. Yardım çığlıklarıma uzaklaştırma kararlarından başka hiçbir yanıt almadım. Uzaklaştığım yalnızca kendi ruhum oldu ve kadınlığım. En çok kendimi üzdüm ve yine en çok kendimi özledim. Sorumlusu olmadığım bir yorgunluk üzerimde. Gözyaşlarımla birlikte ne varsa yola bırakıyorum şimdi. Bu yollar bize hep dar geldi. Yüzlerce hayat birbirine çarpmadan yürüyordu oysa. Bense bu yolun yolcusu binlerce yalnız kadından biriyim. Sadece kafamda bir ses... Tik tak... Yarınki gazete manşetini atıyorum bağırarak. Elif gibi...Özgecan gibi... Pınar gibi...Ceren gibi... Münevver gibi... Bir kadın cinayetine daha dur diyemedik
Sayfa 126Kitabı okudu
Göçebe Arka Kapak
Hep göçebeydik biz. Bir yerden bir yere taşınıp duruyorduk. En çok da kendimizden kendimize.
Sayfa 175 - Librum
Hep göçteydik biz. Bir yerden bir yere taşınıp duruyorduk. En çok da kendimizden kendimize. Her ay göç bohçalarımızı hazırlıyorduk. Ama aynalı dolabımıza,cama çantalarımıza, ama işteki kilitli çekmecemizde duruyordu yükler. Yürümek en iyi bildiğimizdi. Atalarımız olan kadınlar bunu hep yapmıştı. Onların bildiklerini biz unuturken göç zorlaştı. Rahme girmek güçleşti. Kendi rahmimize yabancılaştıkça dişil olanı kaybettik. Göç durdu. Kervan dağıldı. Yoları yabani otlar kapladı. Eril olana sarıldık. Dengeden koptuk. Ve şimdi biz yolumuzu, elimizi, saçımızı, bineğimizi yeniden buluyoruz. Rahme giden yolları bir daha keşfediyoruz. Her keşif bir öyküye dönüşüyor. Bu kitap bizim kitabımız, bizim hikayelerimiz. İçimize, kendimize, ruhumuza, aynada gözlerimizde gördüğümüz o "sevgili, biricik" kadına hediyemiz.
Altın kafes Zamansız uyanışın derin sarsıntısı Öyle derin ki kapanmayan bir yara Dikiş tutmayan bir elbise hep aynı yerden yırtılan Bunun adı keşke! Omuzlarımda taşıyamadığım bir yük geçmişin acısı Pismanlıklarım beni eziyor. Nefes aldırmıyor. Ruhumu,bedenimi her şeyimi sarmış olumsuz duygular çetesi, her taraftan bana acımasızca saldırıyor.Yumruklarla girişiyor. Düşünüyorum da,ben daha güçlü olmalıydım. Başkası için doğru olanı değil, kendim için doğru olanı yapmalıydım.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Gölgesinde kaybolan kadın Bunca zamandır cezalandırdığı tek kişi kendisiydi. İçindeki zalimi susturmadığı sürece kimseye değil,kendisine zulmedecekti
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.