Bir Ebedi Gökçe Belik Lewis Carroll'ın İzinde Zihinlere ve Makinelere Dair Metaforik bir Füg
Gödel, Escher, Bach
Douglas R. HofstadterGödel, Escher, Bach Gönderileri
Gödel, Escher, Bach kitaplarını, Gödel, Escher, Bach sözleri ve alıntılarını, Gödel, Escher, Bach yazarlarını, Gödel, Escher, Bach yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Arılar bir gül ağacına toslamayı yeğlerlerdi!
Günlük düşüncede, sürekli olarak karşılaştığımız durumların, sahip olduğumuz fikirlerin, ortaya çıkan olayların zihinsel değişkelerini üretiyoruz ve bunu yaparken bazı özellikleri tamamıyla aynı bırakırken bazılarında “kaymalar” olmasına göz yumuyoruz. Hangi özelliklerde kaymalar olmasına izin veriyoruz? Hangilerinde kaymalar olmasını tasavvur bile edemiyoruz? Hangi olayları, derin sezgi düzeyinde, gerçekten ortaya çıkan olayların yakın akrabaları olarak algılıyoruz? “Olmadığı” açık olduğu halde neyi “neredeyse” oldu veya “olabilirdi” olarak düşünüyoruz? Bir öykü duyduğumuzda, bilinçli bir düşünce söz konusu olmadan, zihinlerimizde olayların hangi alternatif versiyonları ortaya çıkıveriyor? Niçin bazı olgukarşıtları bize diğer olgukarşıtlarından “daha az olgukarşıtı” gibi geliyor? Nihayetinde olmamış bir şeyin olmadığı açıktır. Bu “olmadılı”kın dereceleri yoktur. Ve aynı şey “neredeyse” durumları için de geçerlidir. Elbette insanın yakınarak, “Neredeyse oluyordu” dediği zamanlar olduğu gibi aynı sözleri büyük bir rahatlamayla söylediği zamanlar da vardır. Ama “neredeyse” dışsal olgularda değil zihinde bulunur.
Hoş bir öğle sonrası geçirdiler... Neyse beş-boyutlu Pluto buhar hokeyinde bunun hiçbir önemi yok.
..nasıl oldu da bütün öğleden sonrayı onu seyrederek geçirdik?
Sanki biz, koşullar biraz farklı olmuş olsaydı olacak olan bir hipotetik dünyada yaşıyormuş gibiyiz...
Yengeç: 13 asal sayı olmasaydı son oyun nasıl olurdu, görmek ister miydin?
Tembelhayvan: Hayır, sağol! BU hiçbir anlam ifade etmez! Neyse, eğer ben son oyun olsaydım, sizin gibi bulanık-kafalı kavram kaydırıcılarının zevki için yeni görünümler altında tekrar tekrar oraya buraya koşmaktan canım çıkmış olurdu.
Sen bu karşılaşmayı Aya da taşırsın.
Akhilleus: Oh, hayır! Keşke yağmur yağmamış olsaydı...
Tembelhayvan: İşte şu kahrolası farazi durumlardan BİRİ daha! Neden sürekli olarak saçma fantazi dünyalarınıza kaçıyorsunuz? Senin yerinde olsaydım, gerçekliğe sıkıca sarılırdım.
Dilek kipinde tekrarlar biraz olağandışı, değil mi?