"Bir adam döner gittiğim yerden
ağır her adımda duracak gibi
yüzü hüzünlü yüzü küskün yüzü buruk
rüzgar ıslık ıslık arkasından..
O kadar perişan içi o kadar
çürümüş el attığı dalda yemişler
yaşamasına lüzum yok gibi
ümidi kesmiş belli yarından.."
- " İnsan güler, ağlar, kızar düşünür; ama bunlar, belirli keyfiyetin görünüşleridir. Bazen birine kızarız da, "seni tanıyamıyorum!" deriz. Oysa, o tanıyamayış da tanımanın bir yönüdür."
Bir garip laf ederler: "Dünyaya bir kere geldik!.." Yani, vur patlasın, çal oynasın! Anlamazlar ki, mesele de burda: İkinci defa gelip de, telâfi etmek mümkün değil!..
*****
- "İşin derin hikmetlerine girmeksizin alınacak baş dersi hemen söylersem; sebepten neticeye giden yolda, sır payından dereceler hâlinde sonsuz ihtimâller bulunduğunun bilindiği, "sonsuz içinde sonsuz" gibi hakikatlerin müsbet ilime mevzu olduğu bir devirde, mantığın kıytırık soyunun bataklığında manda gibi yatmak ayıptır!.. Ayıptır söylemesi, böyle olmama ruhunun zarflayıcısı ve muhakemesini kuran da benim; ve siz bunu sıçratma emelindeyim..."
*****