Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı
Ürün DirierGözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı Gönderileri
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı kitaplarını, Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı sözleri ve alıntılarını, Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı yazarlarını, Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sözü burada bitirirken, kafanızı yeteri kadar karıştırmış olmayı umuyorum.Zira bilim kaostan doğar
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir AnlatıÜrün Dirier · Büyük Kitaplar · 201819 okunma
Doğuştan kör olan birinin gözleri ameliyatla görmeye başladığında, sandığımız gibi hayatına güle oynaya devam edemiyor. Alışmış olduğu karanlık gerçeğinden kurtularak hiç tanımadığı bir dünyaya gözlerini açmış oluyor. Uzaklık yakınlık gibi kavramları algılayamıyor, karşıdan karşıya geçerken ne yapacağını bilemiyor ve ancak gözlerini kapattığında rahatlıkla geçebiliyor.
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir AnlatıÜrün Dirier · Büyük Kitaplar · 201819 okunma
İNSAN GÖZÜNDEN BAHSEDECEK olursak, neden gözlerimiz bazı hayvanlarda olduğu gibi yanlarda değil de ön yüzde toplanmıştır?
1972 yılında İngiliz bilim insanı John Fremlin bunun sebebini şöyle açıklamıştır:
Her iki gözün görme alanının birbirine yakın olması gözlerin ışığa duyarlılık derecesi gözleri yanda olan canlılara göre 10 kat fazladır.
Özellikle de gece faal olan hayvanlar için bu çok kritik bir özelliktir.
Hemen hemen bütün kuşların gözleri iki yana bakarken çok akıllı bir kuş olarak bilinen baykuş türlerinin gözleri öndedir.
Aynı şey birçok gündüz faal olan hayvan için de geçerlidir.
Bütün gün ot ve yeşillik yiyen büyük ve küçükbaş hayvanların gözleri yanlarda yer alırken, gece avlanan ve hayatta kalmayı bu gece faaliyetlerine borçlu olan hayvanların gözleri öne daha yakındır.
Ayrıca önde olan gözler derinlik algısını yani mekân algısını yaratarak soyut düşünme, akılda canlandırma yeteneğinin de ilk başladığı yerdir.
Sayfa 125Kitabı okudu
GÖZLERİMİZLE BAĞLANTISI OLAN beynin çok önemli bir parçası olan pineal bez yani epifiz bezinden bahsetmeden olmaz.
58 milimetrelik, mercimek büyüklüğünde, bir çam kozalağına benzeyen bu yapının inanılmaz özellikleri ortaya çıkmıştır.
Çam kozalağı figürü insanlık tarihi boyunca Mısır ve Sümer gibi çeşitli kültürlerde kullanılmıştır.
Ortaçağın ünlü hekim ve filozofu Descartes, pineal bezi ruhun yerleştiği yer olarak tanımlamıştır.
Pineal bez, 100-180 miligram ağırlığındadır, küçük olmasına karşın böbrekten sonra vücutta en fazla kanlanan organdır.
Gece-gündüz gibi ritmik ışık değişmelerini vücuttaki her organa iletmek ve akşam 9'dan sonra salgılanmaya başlayan melatonin hormonunu üretmek gibi bir görevi vardır.
Görme özürlülerde kansere yakalanma riski melatoninin fazla salgılanmasından dolayı daha düşüktür, hatta kanserli bir görme engelli neredeyse hiç yoktur.
Çünkü melatonin aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden de sorumludur.
Bu nedenle sağlıklı olmak için gece, ışığın hiç olmadığı zifiri karanlıkta uyumak tavsiye edilir.
Çünkü melatonin karanlığı sever. Ancak pineal bezin tüm bunlar dışında başka özellikleri de vardır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Tesla'nın 1943 yılında 86 yaşında ölümünden sonra bütün dökümanlarına ABD hükümeti tarafından el konulmuştur.
Son yıllarında gözlerden kişinin düşüncelerini ve son gördüklerini ekrana yansıtmak gibi bir projesi vardı, ancak ayrıntılarını bilemiyoruz.
Sayfa 116Kitabı okudu
Savant sendromu doğuştan olabilir ya da travma sonrası beyin zedelenmesiyle de ortaya çıkabilir.
En bilinen savant örneklerinden biri Yağmur Adam filmine de konu olan Kim Peek'tir.
Hafızasında 12 binden fazla kitap olduğu söylenir. Aynı anda iki sayfayı birden okuyabilmekte, şehir haritalarını aklında tutabilmekte, tarihteki tüm olayları kronolojik olarak sıralayabilmektedir.
Başka bir savant örneği de Daniel Tammet’tir. Çocuklukta geçirdiği birkaç havaleden sonra matematik yeteneği gelişmiş, pi sayısını en uzun 22 bin 500 haneyle 5 saatte söyleyerek rekor kırmıştır.
11 dil bilip haftada bir dil öğrenebilmektedir.
Stephen Wiltshire ise Londra'da Thames üzerinde 15 dakikalık uçuştan sonra 10 kilometre karelik kısmın binaların pencerelerine varıncaya dek aynısını çizebilmiştir.
Doğuştan kör olan Leslie Lemke, 14 yaşındayken Çaykovski’nin bir piyano konçertosunu dinledikten hemen sonra konçertoyu bire bir çaldığında ailesi tarafından keşfedilmiş.
Şimdi ise binlerce parçayı ezbere çalabilen dünyaca ünlü bir piyanist.
Benzer şekilde, geçirdiği bir kazanın ardından yılların piyanisti gibi piyano çalmaya başlayan Derek Amato gibi sonradan özel yetenek kazananlar da vardır.
Sayfa 108Kitabı okudu
...dünyadaki tüm canlıların içindeki boşluğu ortadan kaldırma imkânı olsa ve hepsini bir araya getirsek kalan kısım bir kesme şeker büyüklüğünde olurdu.
İşte atomların içerisinde böyle bir boşluk vardır.
Yani biz, dünyamız, hepimiz aslında koca bir boşluğuz. Bomboşuz.
Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sında dediği gibi:
Hiç de fena insanlar değillerdi.
Yalnız boş, bomboş mahlûklardı...
Sayfa 103Kitabı okudu
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir AnlatıÜrün Dirier · Büyük Kitaplar · 201819 okunma