Ruh, sevdiğine içini dökmeye yetmeyen dudakların mırıltısı ve uykuya dalan bir çocuğun belirsiz seslerle kekelemesiyle, yalnızca bir defa tamamen başka bir ruha akar.
...Fakat bu gelip geçmiş şeylere niçin kapılmalı ? Varsın rüzgar inlesin, dalgalar fısıldaşsın, siz ey hazin düşüncelerim! Gelin! Gelin! Ben ağlamak değil, hülyaya dalmak istiyorum.