Kokulu Isparta gülünü bilir misiniz? İncecik pembe yaprakları olur. Yumuşacık katmer katmer. Yalnız mayıs ayında açar ve çok güzel kokar. Belki de, kokulu güşü bilseniz de bilmezsiniz! Peygamberimizin kokusunu hatırlattığını... Osmanlı hekimlerinin ilacı, saraylı kadınların güzellik sırrı olduğunu,aromaterapide kullanıldığını... Isparta'da binbir zahmetle üretildiği ve tarih boyunca en önemli kavimlerin onun peşinden koştuğunu... Bebeklere, hamilelere veridiğini; yenildiği, içildiği, yüze sürüldüğünü...
Prof. Dr. Ayten Altınbaş, gülün " tedavi edici " ve " doğal güzelleştirici " yönünü samimi üslubuyla anlatıyor. Gülle yeniden tanıştırıyor bizleri, onun şifa veren dünyasının kapılarını aralıyor. Gülle yeniden tanışltırıyor bizleri, onun şifa veren dünyasının kapılarını aralıyor. Bu mis gibi yolculukta kâh Osmanlı tıp kaynaklarına başvurulup birçok hastalığa iyi gelen gülle tedavi usullerini öğreniyoruz kâh bugüne gelip kendi kendimize ev koşullarında uygulayabileceğimiz reçetelerle karşılaşıyoruz.
Altıntaş, Osmanlı'da gülbeşeker, gül macunu, gül balı, cüllâb gibi tarifleri aktarırken; kendi özel formülleriyle gül şerbeti, gül sürmesi, gül kremi, gül suyu, gül toniği, güş sabunu gibi ürünlerin evde nasıl üretilebilceğini paylaşıyor bizlerle..
Gül için " bütün ağaçların nuru ve bütün çiçeklerin şahı " denmiştir tarihte.
Elinizdeki kitap güle güle yapılan bu övgüye küçük bir katkıda daha bulunuyor : Gül, ilaçların en güzeli, güzellik ürünlerinin en doğalıdır.
