Cücelerin arasında yıllarca bir dev, devlerin arasında da cüce olarak yaşayan biri, tekrar insanların içinde insan olmanın ne demek olduğunu bilir. Onun ölçüsü kendisidir. İşte, sevgili okurlar, sizlere demek istediğim buydu.
Filozoflar, hiçbir şeyin küçük yada büyük olmadığını, aksine diğerleriyle kıyaslandığında tek ve eşsiz olduğunu iddia ediyorlarsa, şüphesiz haklıdırlar.
| Jonathan Swift
Güliver'in Seyahatleri bir roman olmaktan çok içinde bulunduğu dönemde siyasi bir taşlama ve hiciv niteliği taşımaktadır. Kitap ana karakter olan Guliver'in dört seyahati boyunca başından geçen maceraları anlatıyor. 18. yüzyılda Ingiltere'nin siyasi kargaşasını yarattığı kurgu dünyasıyla oldukça başarılı bir şekilde eleştiriyor. Bazı yorumcular Swift'in Liliput betimlemeleriyle daha çok Ingiltere'yi ; Blefuscu betimlemeleriyle ise Fransa Krallığı'nı kastettiğini ileri sürmektedir. Swift benzeşmeyi gizlemek için iki ülkenin birbirine göre konumları değiştirmiş Lilliput'u anakara ve Bleyfuscu'yu ise ada yapmış olabilir.Daha bunun gibi bir çok dönemin siyasi olaylarına ustalıkla dokunmayı başarır.Tabi bu alt metinleri çevirmenin notlarıyla daha anlaşılır bulabilirsiniz. Bunun yanında dikkatimi çeken bir ayrıntıda Swift'in o yıllarda Mars'ın iki uydusunun keşfedilmemiş olmasına rağmen; Laputa isimli bir uçan ada ile ilgili deneyiminde bundan bahsetmiş olmasıdır.Mars 1877 yılında keşfedildi.Swift'in bu kurgusu Asph Hall, Mars'ın uyduları Deimos ve Phobos keşfettiğinde onaylanmış oldu.
Güliver'in Seyahatleri bence bulunduğu dönemi değil günümüzdeki siyasi ve toplumsal durumada ışık tutacak değerde bir eser.
"Akıl sahibi olduğunu iddia eden bir varlık, kararlarını doğruluğu net olan bilgilerine dayanarak değil de başkalarının görüşleri doğrultusunda veriyorsa, bu hiçbir işe yaramaz."
Gulliveri'in Seyahatlerini küçükken izlediğim bir çizgi filmden biliyordum fakat kitabi okuyunca bunun masal gibi bir tur olmadığını 1700 'lerin İngilteresinde yaşayan ünlü hicivcilerden birinin eseri olduğunu öğrendim.Eser aslında çok ustaca yazılmış bir hiciv kitabi dönemin Avrupasini,sömürgeciliği, insanların iki yuzlulugunu,çıkarcılığını..... eleştiren bir eser.Özellikle yazarın dördüncü seyahatini anlatan bölüm beni çok etkiledi. İnsanlığın sorgulandığı bu bölüm hayata olan bakış açımı değiştirdi diyebilirim güzel bir eserdi.....