Gün Ne Günü? sözleri ve alıntılarını, Gün Ne Günü? kitap alıntılarını, Gün Ne Günü? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutulmaz ressam ve ozanımız Bedri Rahmi Eyuboğlu yıllar önce "Aydın mı, kaç mumluk?" diye sormuştu. Günün birinde ülkesinin bunca mumsuz aydın yetiştireceğini nereden bilecekti?
Bizim bildiğimiz kadarıyla, gerçek aydınlar önem verdikleri bir toplumsal sorunun çözülmesi için kapalı kapılar ardında başbakanlarla görüşmeye kalkmaz, yazılarıyla, bildirileriyle, eylemleriyle açık açık verirlerdi savaşımlarını. Emile Zola Alfred Dreyfus'un uğradığı büyük haksızlığa son verilmesi için cumhurbaşkanı Felix Faure'la görüşme yollarını aramamış, kendisi de hapsi boylamayı göze alarak Suçluyorum'u yayımlamıştı. Aynı konuda "Aydınlar Bildirisi"ne imza koyan ünlü sanatçı ve düşünürler de öyle.
AKP yönetiminin Türkiye Cumhuriyeti'nin yabancı kuruluşlara borçlarını en az dört katına çıkardığını, ülkenin gözde kuruluşlarının haraç mezat satıldığını, şu koca İstanbul kentinde herhangi bir yerli malı bulabilmek için saatlerce dolaşmak gerektiğini yazmak, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini yazmak olmuyor mu?
Joost Lagendijk gibi üçüncü sınıf bir Avrupalı politikacınınTürkiye'yi ve Türk ordusunu aşağılamasına alkış tutuyorlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna ve devrimlerine dudak büküyor, ama Recep Tayyip Erdoğan'ı demokrasinin güvencesi olarak görüyorlar. Fransız'ın, İtalyan'ın, Yunan'ın ulusçu eylemlerini onaylarken, kendi ülkelerini ve kendi uluslarını karalamayı en büyük erdem sayıyorlar. Gerekçeleri de hazır: "Dünyamız küreselleşiyor ve biz artık dünya vatandaşıyız".
Alt kimlik, üst kimlik, ön kimlik, arka kimlik, iç kimlik, dış kimlik kargaşası içinde ipin ucunu öylesine kaçırdık ki bir kimliksizlik yönelimidir başladı çoğu yurttaşımızda, temel kimliklerini üstlenmekten kaçınır oldular: "Türküm!" diyemiyorlar.