Gökyüzünün ve Cennetin Süsü Sümerli Ölümlü Tanrıça Enheduanna
Kadın bedeninin kutsal olduğunu, aşkın kadınlarda kutsallaştığını, öldükten sonra da kadınlarda yaşayacağını söyleyen; Akad-Sümer Kralı Büyük Sargonun kızı Enheduanna tarihin ilk bilinen kadın şairi ve feministidir. Şiirleri, ilahileri yüzlerce yıl Orta Doğu ülkelerinde söylenmiş, çalınmış; fikirleri pek çok toplumda yer bulmuştur. Bundan 4.500 yıl önce yaşamış olan Enheduanna, küçük yaşlardan itibaren
babasının yönetiminde yer almış, Sümer-Akad krallığının
zenginleşmesinde, büyümesinde, sanat, edebiyat alanında
ilerlemesinde büyük rol oynamıştır. Enheduanna,
küçüklüğünden itibaren aşk, savaş, cinsellik tanrıçası fettan
kadın İnanna ile özdeşleşmiş, Ay Tanrısı Nannanın tapınağının
baş rahibesi olunca Sümerliler onu ölümlü tanrıça düzeyine
yükseltmişler, her gittiği yerde tanrıça İnanna, diye
karşılaşmışlar, ondan kendilerini kutsamasını beklemişlerdir.
Bir tanrıça kadar güzel, bir tanrıça kadar kudretli olan Enheduannanın yaşamı, akıllara durgunluk verecek kadar büyük aşklar, ihanetler, savaşlar, acılar, zevkler içinde geçmiştir.
Celâl Hafifbilek bu romanında, Enheduannanın şiirlerinden yola çıkarak, onun çevresinde, eski Yunan, Roma ve Orta Doğu mitolojilerinde sürüp giden, hatta tüm dinleri etkileyen Sümerin o geniş mitolojisinin derinliklerinde hayal dünyamızı süsleyip, zaman zaman yaşadığımız dünyayı çağrıştıran bir kurguyla okuru baş başa bırakıyor.
(Arka Kapak)