Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güne Doğarken

Vedat Günyol
0/10
0 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
245
Görüntülenme
Güne doğmak, yaşam serüvenimizin, dönüp dolaşıp, yinelene yinelene sürdürülmesi değil mi? Gecelerin düşlü düşsüz uyku sarmallarında eriyip giden yirmi dört saate yazgılı günlük ömrümüzün yarısına, sabahın alaca karanlığında yeniden kavuşuyoruz, "alıştığımız bir şeye" sarılarak. Güne doğmak, aydınlığa, ışığa kavuşmaktır kısacası. İnsan yaşamı, akla kara, ışıkla karanlık karşıtlığının, çatışmasının bir özeti değil mi? Büyük Alman Şairi Goethe ölürken "Işık, daha çok ışık!" diye bağırırken ölümün karanlığına giderayak aydınlıktan· medet umuyordu. Cahit Sıtkı'nın deyimiyle "bir büyük boşluk" olan Ölüm karşısında günlük yaşamın biricik anlamı gün ışığında buluyor özetini. Ne diyor Cahit Sıtkı: "Her mihnet kabulüm, yeter ki gün eksilmesin penceremden." Evet, gün eksilmesin penceremizden. Eskilerin şairi de aynı dileğin umuduyla bağlamış yaşamın anlamını: "Gün doğmadan neler doğar meşime-i şebden" diyerek. . . Güne doğarken, acılan da katmak gerek umutlarımıza. Nitekim bir hafta kadar önce, güne büyük bir acıyla doğdum: Kadim (eski) dostum Tarık Zafer Tunaya'nın beklenmedik ölüm haberi beynimde zonkladı. Yılların hukuk bilgini, anayasa uzmanı, toplumsal ve politik yaşamımızın usta tarihçisi Tarık Zafer benden üç yaş küçüktü.
Yazar:
Vedat Günyol
Vedat Günyol
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 1 dk.Sayfa Sayısı: 142Basım Tarihi: 1992Yayınevi: Cem Yayınevi
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.