Tarih kitabı niteliğinden ziyade Ruşen Eşref’in Atatürk ile yaşadıklarını, geçmişe özlem duyarak anlattığı bir roman olmuş gibi. Sanki can dostunuzla artık görüşmezsiniz de bağları koparmışsınızdır ya, o tarz bir anlatımla okuyucuya sunulmuş. Sonlara doğru Karşıyaka’dan başlayan özlem günleri hasreti ise okuyucu olarak size de özlem hissettiriyor. Zaten merhum Zübeyde Hanım’ın mezarı da Karşıyaka Çarşı içerisinde yer almakta. Dolayısıyla bu son kısımlar bence ayrı bir önem arz ediyor.