İlk önce alıntılar paylaşmak istiyorum biraz; " Çünkü çocuklar da beyazdır ve eğer büyümeden bulutlara giderlerse beyaz bulutlar içinde kaybolurlar" " Bu... Bu ölümün ta kendisiydi. Azrail'in mağrur bakışlarında Anıl'ın cılız ruhu çırpınırken olanları öylece seyretmek... Kalbimin acılar içinde kıvranışını görüyor, kulaklarımı sağır eden çığlıklar karşısında nefes alamıyordum." Yaşamamı söylemişti, " Yaşa" Gülümsedi. Gülümsedim. Ve güneşin doğuşuna şahit olduğumuz ilk sabahı birlikte karşılarken dudaklarımız yeniden buluştu
Kitabın ilk iki bölümünden sonra hüzün dolu geçeceğini düşünmüştüm. Kitap da verilen mesaj kesinlikle " Her ne olursa olsun Yaşa" Umut her şey bitti diye düşünürken arkadaşları sayesinde ayakta duruyor. En çok da Göktuğ buna yardım ediyor. Umut yeni umutlara yelken açtığı sırada mektupçu beliriyor. Ona gerçekleri göstermek istiyor. Kendisinden bile çok sevdiği sevgilisinin onu aldattığını öğreniyor. Bu Umut için eskiye kilit vurmasını ve yeni bir hayata yelken açmasını sağlıyor. Belki de her şey bununla beraber başlıyor.
Keremsu, Damla, Duru, Azra, Göktuğ, Gökçe, Giray, Akın ve Umut ışığım...