Hz. Ebubekir'in sözü geldi aklıma. Müslümanlığından önce de içki içmezmiş. Niçin içmediğini soranlara: "Ben, namusumu korur, insanlık şerefimi tanır bir adamım. İçki içen, bunları yitirir." diyormuş. Aklını yitirenin neyi kalır ki? Hiçbir şeyi...
Hem ceset ne ki! Ruhlar diri değil mi? Öyle demez miydin sen? O, isterse yeniden diriltir de. Diriltecektir zaten. Tohuma diriliş var da, insan neden dirilmesin? Sahi hiç dirilmeseydik, yeniden birbirimizi görme ümidi olmasaydı; ne kötü olurdu.
Kırçiçeği'mi son kez bir daha görmek, helalleşmek istiyordum. Çıkmadı. Pencerede de görünmedi. Görsem ne olacaktı ki? Artık benimle bir bağı kalmamıştı. Zaten bağımız yoktu. Birbirimize verilmiş sözümüz de yoktu. Bağlanmadan, çözülmüştük.
Yazacağım. Yazmayıp da kimle dertleşeceğim? İçime atıp da dert sahibi mi olayım? En iyi, en yakın dostlarım; kalem ve defter. Dert yanacak birini aradığımda, onlar gelip tutuyor elimden hep.