Güneşin Sofrasında Gönderileri
Güneşin Sofrasında kitaplarını, Güneşin Sofrasında sözleri ve alıntılarını, Güneşin Sofrasında yazarlarını, Güneşin Sofrasında yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yaşasın Savaş tiyatro oyununun savaşa bakış açısı
Savaş, insanın insanı yok etmesi demekti. Savaş, insanın binlerce yıl boyunca kurduğu uygarlığa sırtını çevirip 'ilkel güdülerinin' egemenliğine girmesi demekti. Savaş, yalnız insan yaşamının değil, insan onurunun da hiçe sayılması demekti. Savaş, insan gibi 'var olma' adına aldığımız yolun sıfırlanması demekti. Oysa küreselleşmiş dünyamızın siyasal/ ekonomik/stratejik/ teknolojik bakış açıları, ' bir oyun' olarak görüyordu savaşı. En donanımlı/ zengin/ dediğim dedik ve en kurnaz olanın kazanacağı bir oyun. 'Savaş', bilgisayar oyunlarındaki sanal görüntüleri (gerçekte bir vuruşun kaç insanın yaşamına mal olduğunu düşünmeden) vurmayı, vuruş isabetsizse (insanlar yok edilememişse) bu başarısız sonuca neden olan akşamları ' teknik düzeyde' irdeleyen bir zihinsel eylem aracıydı artık. Kafa ile yüreğin, bilgi ile sağduyunun, strateji teknikleri ile insan bilimin birbirine yabancılaştığı , post-modern bir ironiye tutsak edilmişti dünyamız.
Atılan savaş çığlıklarının gerisinde, bilinen ilkel gerçek yatıyordu aslında: Güç tutkusu ve çıkar kaygısı. Dürrenmatt kısaca ' güç' ve 'para ' olarak belirlemiştir dünyayı çığrından çıkaran bu iki olguyu ve hemen yanı başlarına 'ölüm' olgusunu yerleştirmiştir. Savaş güç tutkusunu doyurmak ve çıkar elde etmek için girişilen bir ölüm oyunudur kısacası.
Sayfa 106Kitabı okudu
" Dostlar Tiyatrosu, 'özel' bir girişim olmasına karşın, yüksek estetik düzeyiyle ve ödünsüz toplumcu duruşuyla Türk tiyatrosunun köklü bir kurumudur. "
Sayfa 295Kitabı okudu
" Kesintisiz olarak sahnede kaldığı altmış yıllık sürenin sonunda, görüyoruz ki Genco Erkal kılıktan kılığa girerek gerek dramatik gerekse epik oyunculuğun gerektirdiği yaklaşımlar içinde, komik tiplemeden komedi karakter oyunculuğuna, bulvar tiyatrosu komedyenliğinden trajedi oyunculuğuna, doğalcı oyunculuğa dek tüm biçemlerde kendisini sınamış ve pişirmiştir. "
Sayfa 286Kitabı okudu
" Brecht'in söyleminde, doymak nedir bilmeyen para ve güç sahiplerince 'kahramanlık' olarak nitelendirilen 'savaş' olgusu, düzeni yönetenlere 'kazanç', düzenin ezdiklerine de sefalet ve ölüm getirir. "
Sayfa 278Kitabı okudu
" Ciltler dolusu şiire günler geceler boyu baş koyarak, bir tiyatro oyununa metin olabilecek bir kurgu oluşturmak, kurguyu sahnede görselleştirme adına imgelemin ve yaratıcılığın uç boyutlarında dolaştıktan sonra tek başına sahneye çıkıp, hiç bir anı rastlantıya bırakılmamış devingen bir sahne düzeni içinde, Can'ın şiirinde yaşayan Can'ı iki saat boyunca, profesyonelce bir yaklaşımla, ama sevgiyle, coşkuyla, yorularak, yorgunluğa aldırmayarak görüntüye, harekete, sese dönüştürmek... "
Sayfa 271 - ' Can 'Kitabı okudu
"... Nesin'in, metinlerine sindirdiği, korkuyormuş gibi yapıp da alay eden, söyleyemiyormuş gibi yaparken taşı gediğine oturtan, sağ gösterirken sol vuran - yansıttığı zekâ düzeyi benzersiz - söyleminin içerdiği gülmeceyi Erkal bir zırh gibi giyinerek, toplumsal / politik arenasına çıkıyordu. "
Sayfa 268 - ' Nereye Gidiyoruz 'Kitabı okudu
" Aziz Nesin'i sahnede vurucu kılmak yerine, onun yazarlığının özünü yansıtmayı seçen bir yorum... Kolayca yakalanabilecek yüksek tonları es geçip alt tonlarda gezinmeyi yeğleyen... "
Sayfa 264 - ' Birtakım Azizlikler 'Kitabı okudu
" Zinn, Marx'ın konumunu metne yerleştirdiği iki karşıt karakter arasında belirliyor. Bir yanda, Marx'ın düşüncelerini dogmalaştırmaya, eline güç geçerse de diktatörleşmeye eğimli, mülteci Pieper, öte yanda ise anarşist Bakunin durmaktadır. Marx ise hem kendini kapitalizmin eleştirisine adamış bir düşünür, hem de tutkulu bir devrimcidir. "
Sayfa 260 - ' Marx'ın Dönüşü 'Kitabı okudu
" 'Öznel' olanı ortaya çıkarması ve 'gerçek' dediğimizin 'nesnel' olarak belirlenemezliğini vurgulaması açısından Oyun Sonu modernist tiyatronun has örneklerinden biri olarak nitelendirilebilir. "
Sayfa 243Kitabı okudu