Günümüz İslam Mezhepleri
Ethem Ruhi FığlalıGünümüz İslam Mezhepleri Sözleri ve Alıntıları
Günümüz İslam Mezhepleri sözleri ve alıntılarını, Günümüz İslam Mezhepleri kitap alıntılarını, Günümüz İslam Mezhepleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maturidiye göre herhangi bir engel bulunmadığı halde, dili ile ikrar etmeyip imanını gizleyen kimseye mü'min denemez; çünkü özürsüz dil ile ikrarın terkedilmesi kalbi tasdik bulunmadığını delalet eder.
İman konularında nesh caiz değildir. Bu da iman ile amelin ayrı şeyler olduklarını göstermektedir
Arap dilinde, maddi sahada "hayvanı bağlamak" demek olan ve bundan insanı zararlı hareketlerden alıkoymak anlamını ifade eden akıl...
İman tam bir ahiddir. Kulun Allah'a verdiği kesin sözdür. Bu bakımdan imanda istisna caiz değildir yani insanın "İnşallah veya Allah dilerse ben müminim." sözünü söylemesi Allah'a verilen sözün, ahdin bozulmasına ve yok olmasına sebep olur.
İslâmiyet, yaşanılan zaman, içinde bulunulan coğrafya ve iklim, siyasî, tarihî, iktisadî ve sosyal şartlar ve o toprakların tarihi boyunca var olmuş daha eski kültürlerin etkisiyle son derece değişik, renkli ve hattâ zengin yorumlara, anlayışlara ve biçimlere dönüşmüştür. İşte Kitâb ve Sünnet'in müslümanlar tarafından yaşanan bu biçimine de Müslümanlık denir. Onun için de bir tek Müslümanlık değil, birçok "Müslümanlık" vardır. Kısaca İslâm, yani Kur'ân-ı Kerîm, tek ve evrensel olmasına rağmen, onun müslümanlar tarafından anlaşılan, yorumlanan ve yaşanılan biçimi, coğrafî, siyasî, tarihî, sosyal ve kültürel anlayışlara göre değişir.
Hz. Peygamber vefat eder etmez, Ebu Süfyan Hz. Ali'ye gelerek, "Ebu Kuhafe'nin hakkını yemesine razı olacak mısın?" diye kışkırtmasına O, "Ben asla bunun peşinde değilim; bu müslümanların işidir." şeklinde sert bir cevap vermekle kalmamış, Ebu Süfyan'ı "Sen bu sözlerini, ancak müslümanlar arasında fitne yaratmak maksadıyla söylüyorsun, biz Ebubekir'i halifeliğe layık bulduk." diyerek azarlamıştır.
Artık bu açık sözlerden sonra Hz. Ali'nin davranışından gizli manalar çıkarmak ve halifeliğin ancak Ehli Beyt'e ait olduğu görüşünü ve vasiyet gibi iddialarla hilafetin Hz. Ali'ye verilmesi gerektiğini savunmak* ve böylece durumu istismar etmek, tamamen hissi ve siyasi bir gayeye müteveccih olmaktadır.
* İbni Ebi'l Hadid, 1/67'de bu vasiyet işinin uydurma olduğunu; eğer böyle bir şey bulunsaydı Hz. Ali'nin bunu o zaman ileri sürmesinin gerekeceğini söyler.
İslam'da yani Kur'an-ı Kerim'de "mezhep" ya da "fırka" yoktur. Mezhep ya da fırka Kur'an,Sünnet ve bu ikisinin anlaşılma ve dolayısıyla yaşama biçimine dayalı olarak ortaya çıkmış tezahürleridir.
Sayfa 19Kitabı okudu