Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ethem Ruhi Fığlalı

Ethem Ruhi FığlalıGünümüz İslam Mezhepleri yazarı
Yazar
Çevirmen
8.3/10
34 Kişi
164
Okunma
12
Beğeni
2.146
Görüntülenme

Hakkında

Türk ilâhiyatçı, akademisyen ve eğitimci. Ethem Ruhi, 8 Aralık 1937'de Mehmet ve Emine Fığlalı'nın ilk çocukları olarak Burdur'da doğdu. 1982 yılında profesör oldu. 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanlığına atandı. Bu görevini 1992 yılına kadar sürdürdü. Bu dönem içerisinde rektör yardımcılığı görevini de üstlendi. 1992 yılında kurucu rektör olarak Muğla Üniversitesinde görevlendirildi. 1990 yılında Üniversitelerarası Kurul kontenjanından YÖK üyeliğine seçilmiştir. Fığlalı, öğretmenlik ve akademik hayatı sürecinde birçok kitap yazdığı gibi İngilizce, Arapça ve Fransızca'dan çeviriler yapmış ve makaleler yazmıştır. Aynı zamanda birçok ansiklopedinin de İslam diniyle ilgili maddelerini de yazmıştır. Muğla Üniversitesi'nin kuruluşuyla birlikte Fen-Edebiyat fakültesinde ilk faaliyete geçirdiği bölüm Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümüdür. Bu bölüm, Türkiye'de açılan alanının ilk bölümüdür. Fığlalı'nın ailesinin mezhebî durumu hakkında çeşitli görüşler ileri sürülse de bunların gerçekle ilgisi yoktur. Anne tarafından büyükbabası, kurrâ'dandır ve Burdur'da Ulu Cami imamlığı ve vâizlik yapmıştır. Aleviler ile olan ilgi ve ilişkisi babasının mesleğinden dolayıdır. Babası marangozluk yapmaktadır ve ihtiyacı olan keresteleri, karı - koca hızarcılık yapan tahtacı bir çifte biçtirmektedir. Fığlalı'nın emekli olması nedeniyle kendisine adanan Milli Folklor dergisinin 60. sayısı sayfa 17'de bu konuda yeterince bilgi verilmiştir. Fığlalı, on yıl süre ile yürüttüğü (10.11.1992-11.12.2002) Muğla Üniversitesi rektörlüğünden 16 Ocak 2003 tarihinde erken emekli olmuş ve 2010 yılına kadar Muğla'da Muğla Üniversitesi için kurulmuş bulunan Sıtkı Koçman Vakfı başkanlığını yürütmüştür. Şimdi ise kışın (Kasım-Nisan) Aydın'da, yazın da (Mayıs-Ekim) İzmir/Seferihisar'da yaşamaktadır.
Tam adı:
Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı
Unvan:
Türk ilâhiyatçı, akademisyen, eğitimci, yazar
Doğum:
Burdur, 1937

Okurlar

12 okur beğendi.
164 okur okudu.
5 okur okuyor.
60 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yüce Allah sizi hür bir kişi olarak yaratmıştır. Bu hürriyeti hiçbir bedele karşılık satıp savmayın.
Reklam
Esasen her ülkenin laikliği, o milletin sosyal, kültürel ve tarihi şartlarına göre farklı şekilde yapılanır; yani tek tip bir laiklik yoktur.
Sayfa 150 - Panama Yayınları
Mesela Kur'an'da zekat vermeyenler için bir had (ceza) tayin edilmiş değildir. Buna rağmen ilk halife Hz.Ebu Bekir, zekat vermek istemeyen kabilelere karşı, sahabenin bir kısmı muhalefet etmişse de "dine dönmelerine" yani tekrar zekat vermeyi kabul etmelerine kadar savaştı; çünkü zekat, ona göre, sadece şahsi değil toplumu doğrudan ilgilendiren bir ibadetti.
Sayfa 102 - Panama Yayınları
Kesin olan husus şudur ki, Allah evreni insanın emrine vermiş, müsahhar kılmış ve böylece ona geniş bir egemenlik alanı açmıştır. Ancak insan, hiçbir suret ve şekilde Allah'ı temsilen, yani O'nun adına siyasi egemenlik iddiasına kalkışabilecek durumda değildir; çünkü insanın iradesi Allah'ın iradesinin temsili aracı değildir.
Sayfa 86 - Panama Yayınları
Siz Ne İçtiniz Müslümanlar(!) Nikahınız Güme Gitmesin....
İslam
İslam
'da, Nikah
Allah
Allah
'ın emriyle başlıyor.
Laiklik
Laiklik
de, İstanbul Belediye Başkanının yetkisiyle başlıyor... ▪️Timurtaş Uçar Hoca▪️
Reklam
Günümüz İslam Mezhepleri
Günümüz İslam Mezhepleri
Kitabımı uygun fiyata satıyorum. Yorum yapmanız yeterli

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
117 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
... Atatürk'ü tanımadan etmeden kesinlikle sağdan soldan duyduklarınıza inanmayın, kendiniz yabancı ve Türk kaynaklardan yazılmış eserleri okuyarak Atatürk'ü gerçek manada tanıyabilirsiniz...
Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı
Atatürk'ün Din ve Laiklik AnlayışıEthem Ruhi Fığlalı · Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları · 201229 okunma
117 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Laiklik Nedir?
Laikliğin ülkemizde tam olarak bilinmediği kanaatindeyim. Zira laiklik demek insanların özgür inançlarına devletin müdahil olmaması ve dini siyasi politik malzeme haline getirmek isteyen sinsilere karşı geliştirilmiş bir kavramdır. Avrupa bunun bedelini Orta Çağ'da ödedi ve sonrasında Wittenberg kilisesinde başlayan isyan ateşi ile birlikte dinin siyasi otoritesi elinden alındı. Bugün Avrupa'nın geldiğin noktanın temelinde laiklik anlayışı yatmakta. Umarım Türkiye olarak bunu bir gün bizlerde tam anlamıyla kavrarız. Aksi halde din tüccarları hiçbir zaman güzelim ülkenin başından eksik olmaz.
Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı
Atatürk'ün Din ve Laiklik AnlayışıEthem Ruhi Fığlalı · Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları · 201229 okunma
173 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kahrolsun laiklik, kahrolsun şeriat, dinciler yallah Arabistan'a, dinsizler defolsun Amerika'ya... sloganları atan bir sığıra, siyasi partilerin ağzıyla hareket eden bir koyuna dönüşmemek için göz atılması gereken bir kitap. Kitabı özetlemek gerekirse ; İslam zaten diğer inançlara/dinlere nazaran son derece seküler ve dünyevi bir inançtır. İslamda laiklikten önce de ruhban sınıfı yoktu, laiklikten sonra da zaten olamayacak. Hilafet de ruhban tarzı yeryüzünde Allah'ın gölgesi falan değil, dünyevi işlerde Müslümanları koruyup kollayan idare eden birliktelikten ibarettir. Dolayısıyla düzgün bir laiklik belki batı toplumları için dine adeta darbe indiren, Avrupa'yı ciddi manada ateistleştiren bir uygulama olmuş olabilir ancak İslam için böyle bir etkisi söz konusu olamaz. Aksine o, zaman zaman her toplum gibi yozlaşabilen Müslümanlar için de adeta bir nefes alma, kendini toparlama ve tamir süreci olmuştur. Kısacası Türkiye'deki laiklik tartışmaları boş ve gereksizdir. Aksine halk iradesini esas tuttuğu için laik hukuk asla kaldırılmamalı, (ve şeriatın üzerine örfi hukuk olarak bina edilmelidir/bana göre). Ancak cumhuriyetin 30'lu yılların Türkiyesindeki gibi de katı bir Fransız laicisim'ine, yani dini yok etme teşebbüsüne girmiş bir pozitivizme de tekrar dönüşmemelidir. Eğer ülkemize 1924'te gelmeye başlayan laiklik, 30'larda din düşmanlığına dönüşmeseydi bugün Türkiye, batı dinsizliğinden de, arap-acem taklitçiliğinden de uzak çok daha modern bir ülke olurduk diyor hocam Fığlalı.
Laiklik
LaiklikEthem Ruhi Fığlalı · Panama Yayınları · 013 okunma