Günümüzden Hizmet Öyküleri
Halit ErtuğrulGünümüzden Hizmet Öyküleri Gönderileri
Günümüzden Hizmet Öyküleri kitaplarını, Günümüzden Hizmet Öyküleri sözleri ve alıntılarını, Günümüzden Hizmet Öyküleri yazarlarını, Günümüzden Hizmet Öyküleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkes yaşadığı gibi ölecektir.
Sayfa 169 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Ölümden kaçınmak ölümü öldürmez. Kabirden kaçınmak da, kabiri ortadan kaldırmaz. Yani insan nasıl yaşarsa yaşasın, neye inanırsa inansın, mutlaka ölecek ve kabir denilen o mekâna girecektir. Öyleyse her aklı başında insan "Ölüm ve kabir benden ne istiyor?" diye sormalıdır. Sormalıdır ve ölümün ne istediğini öğrenmelidir ki, ona göre tedbir alsın ve hayatı çaresizlikten kurtulsun.
Sayfa 163 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
"Allah'ı bulan neyi kaybeder? Allah'ı kaybeden neyi bulur? Bulsa da başına bela bulur."
Sayfa 163 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Allah'a inanmamak ölmemeye mani değil, yalnızca cennete girmeye manidir. Allah'tan kaçınmak mümkün olmadığı gibi, O'nun emirlerinden kaçmak da mümkün Tıpkı ölümden kaçarak, kurtulunamayacağı gibi... Kabirden korkanlar için de kabir var; kabiri, öbür âlemin bir kapısı kabul edenler için de...
Sayfa 162 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Malımın zekâtını, hayrını ve hasenatını ihmal ettiğimde de, o zekâttan çok daha fazla bir mal elimden çıkar ve zayi olur gider.
Sayfa 154 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Kulluk görevimi aksattığım ve annemin hizmetini
geciktirdiğim an mutlaka başıma bir musibet gelir,
onun acısını kat kat öderdim.
Sayfa 154 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Bu dünyaya gelmek bizim elimizde değildi. Gitmek de elimizde değil. Bu kâinatı bize bir ev suretinde yaratan Allah bizleri binlerce nimetlerle imtihan ediyor. Sonunda bunların bir hesabı olacaktır. Bir kilo portakalı bedava alamayan insan, paha biçilemez binlerce nimetleri bedava alabilir mi? Elbette ki bunların hesabı öldükten sonra görülecektir. Bize düşen de o hesaba hazırlanmaktır.
Sayfa 134 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Cenab-ı Hakk, Bakara Suresinde:
"Herkesin kazandığı hayrın sevabı kendine ve yaptığı fenalığın zararı da yine onadır" (Bakara suresi, 286) buyurarak mükâfat ve cezada her Müslümanın bizzat kendisini mes'ul tutmuştur.
Sayfa 123 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
"Vermek istemeseydi, isteme duygusu vermezdi."
(10. Söz)
Sayfa 112 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Hep din dışı şeylerde huzur ve mutluluk aradık. O da mümkün olmadı. Çünkü insan, Allah ve ahirete olan imanını kaybedince, hayat büsbütün anlamını yitiriyor ve her şey siradan ve basit unsurlar haline geliyor.
Sayfa 107 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Bediüzzaman Hazretleri boşuna mı demişti:
"Ahirette sizi kurtaracak bir eseriniz olmadığı taktirde, dünyada bıraktığın eserlere kıymet verme"
Sayfa 75 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
"Biz mal sahibi değil, hizmetçiyiz. Hayatın en bü- yük huzuru yardım etmektir. Ben, birlikte götüremediğim zenginliğe gönlümü bağlamam. Bana, benimle birlikte gidecek zenginlik lâzımdır."
Sayfa 75 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Özet olarak Allah'a kulluk o kadar tatlı, o kadar hoş bir lezzettir ki, onu tadan bir daha bırakamaz.
Unutmayın ki, kalbinizde sonsuz bir huzur ve mutluluk istiyorsanız önce ibadetleri hiç aksatmayın, sonra da insanlara yardım edin. Özellikle muhtaç insanlara... Muhtaç insanlara yardım etmek kadar insanı rahatlatan ve ruhunu doyuran başka bir husus yoktur.
Evet... Huzur ve mutluluk için ibadet ve yardım. Hayat lezzetinin en büyük ilaçları.
Sayfa 69 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
"Benim kalbim temizdir. Kimseye bir kötülük ve zararım yoktur. Öyleyse ibadete ne lüzum var. Allah'ın da istediği kalp temizliği değil midir?"
Tabii ki, kalp temizliği asıldır. Ne var ki, eğer bir kalpte bir temizlik varsa, o temizlik insanı Allah'a secde etmeye götürür. Hiçbir kalp temizliği, insani ibadetten kaçırmaz. Tıpkı temiz olduğunu iddia eden insanların kendisini sık sık banyoda ve lavaboda bulduğu gibi, kalp temizliği de insanı ibadetlere götürür.
Sayfa 66 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Toplum hayatını koruyan intizamın en büyük şartı, insanların tabakaları arasında boşluk kalmamasıdır. Üst tabaka, alt tabakadan; zengin kısmı fukaradan hatt-ı muvasalayı, geliş-gidişi kesecek derecede uzak- laşmamaları lâzımdır. Bu tabakalar arasında irtibatı temin eden, zekât ve her çeşit İslâmî yardımlaşmalar- dır. Halbuki zekâtın farziyetine, faizin haramiyetine riayet etmediklerinden, tabakalar arası gittikçe ger- ginleşir, aradaki bağ kopar. Geliş-gidiş kesilir. Bu yüz- dendir ki, aşağı tabakadan yukarı tabakaya ihtiram, itaat, muhabbet yerine ihtilal sadâları, hased bağırtıla- rı, kin ve nefret vaveylaları yükselir. Aynı şekilde, yüksek tabakadan aşağı tabakaya merhamet, ihsan, taltif yerine zulüm ateşleri, tahakkümler, şimşek gibi tahkirler yağar.
Sayfa 65 - Nesil YayınlarıKitabı okudu