Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güvercinim Harput'ta Kaldı

Hamasdeğ

Güvercinim Harput'ta Kaldı Gönderileri

Güvercinim Harput'ta Kaldı kitaplarını, Güvercinim Harput'ta Kaldı sözleri ve alıntılarını, Güvercinim Harput'ta Kaldı yazarlarını, Güvercinim Harput'ta Kaldı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
135 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce bir çok Ermeni edebiyatindan eser okumama ve beğenmeme rağmen açıkçası Hamasdegin kitabı bana pek bekleneni vermedi. Ne yazık ki beğenmedim
Güvercinim Harput'ta Kaldı
Güvercinim Harput'ta KaldıHamasdeğ · Aras Yayınları · 201129 okunma
Köylülerin bilmesi kimin umurunda? Alay etmeleri kimin umurunda? Eğsig'i görmek istiyordu; görüp anlatmak, pamuğun sayısız çiçekler açtığını anlatmak istiyordu.
Reklam
Feleğin çarkı bir kez ters döndü mü, kırk mum da fayda etmez.
Baharla birlikte çeşmelerin suyu bollaşti, dereler taştı. Ağaçlar kökenlerini toprağın derinliklerine saldı. Toprağın altında tohumlar gebeydi. Her yanda hayat her yerde hareket. Her filiz, her filiz, her fidan doğum sancısıyla titriyordu. Otlaklarda boğalar burun deliklerini açmış çenelerini yukarı dikmiş, ineklerin geçişini kokluyorlardi. Bu bereketli bahar yaşamının değişmeyen olayı ise, her gün ineğinin sırtında köprüden geçen Miço'ydu.
Tanrı adağıydı, unutulur mu? Tanrı bu, bakarsın kükürt yağdırır, Keçi, koyun, çoban, ğaval demez ateş sardırır. Tanrı bu, istese tufan çıkarır, Bakarsın o saat çakmağı çakar, Şimşekler yakar, Keçi, koyun, çoban, ğaval yok olur naçar. Tanrı zulmü bu...
172 syf.
·
Puan vermedi
“Güvercinim Harput’ta Kaldı”, Hamesdeğ’in çeşitli eserlerinden derlenen on adet öyküsünden oluşan bir hikâye seçkisidir. Ermeni taşra edebiyatı temsilcilerinden olan Hamesdeğ 1895’te Elazığ’da dünyaya gelmiş ve 18 yılını doğduğu topraklarda tamamladıktan sonra 1913 yılında Amerika’ya göç etmiştir. Edebi hayatına Amerika’da başlayan yazar,
Güvercinim Harput'ta Kaldı
Güvercinim Harput'ta KaldıHamasdeğ · Aras Yayınları · 201129 okunma
Reklam
O gece yine her zamanki gibi seslendi miço dilenciye: “Sako ağpar!” “Ne var Miço?” “Bir masal anlat, Ağpar.” Sesi titriyordu Miço'nun, yalvarıyordu dilenciye, çünkü yaşamı ve tek teselliyi masallarda bulabiliyordu.
Bizim zavallı çoban en hasını seçti koyunlarının, Kıyısına götürdü gölün, Bıçağını biledi, 'Ya Tanrım' dedi, Zavallı koyunu 'tip' yere yıktı. He de, ne yapaydı? Tanrı iradesiydi. Yüreği tükense de, Ne yapabilirdi? Tanrı adağını nasıl kurban etmezdi! Koyun, dili dışarda meledi, Meleyip inledi, Çırpındı, tepindi. Koyunun sesine binlerce koyun, keçi ses verdi, Bu dağlar taşlar ses alıp haykırdı sanki. Çoban aniden Bıçağı çekti, Tam bıçağı koyunun Boynuna sürecekti ki, Gözleri onun gözleriyle karşılaştı. Eli titredi, Yüreği burkuldu, Birden yere atıp bıçağı Ayağa kalktı. Bizim zavallı çobana, Birinin boğazına çökmüş de, Bıçak çekmiş gibi geldi.
Torik Bedo günden güne artan heyecanla bekliyordu çiçekleri. Ona çiçekler gecikti gibi geliyordu, çok gecikti... Suyu zamanında vermiş, tohumları eliyle atmıştı. Peki, çiçekler niye gecikmişti ki? Acaba çiçekler de yaşlı yüreğinin aşkı gibi gizlenip hiç açmayacak, hiç açamayacak mıydı? Ama sonunda bir sabah gördü çiçekleri. Yüzlerce, binlerce, açık sarı çiçek. Göz göz çiçekler sanki hepsi birlik olmuş, Eğsiğ'in gülen gözleri gibi kendisine bakıyordu.
Helbet çalarlar, niye çalmasınlar? Tilkiyi kümese sokarsan...
Sayfa 100 - GüvercinlerKitabı okudu
Reklam
Güvercin dediğini evde beslemek iyi değildir. Biz ölümlüler bunlara el sürmeye layık değiliz. Bunlar göklerin kutsal kuşlarıdır azizim. Kutsal ruh güvercin şekline bürünüp indi aziz bakireye.
Siz yüksek bir damdan sağ elinizi kaldırıp, olgun incir gibi, bir yıldızı gökyüzünden aşağı aldığınızda neler hissedersiniz?
Dağ yamaçlarında açılan iris çiçeği, baharın ilk gülümsemesidir.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.