Güzel Dünya Neredesin? kitaplarını, Güzel Dünya Neredesin? sözleri ve alıntılarını, Güzel Dünya Neredesin? yazarlarını, Güzel Dünya Neredesin? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabın yazılışı güzel ama hissi, konusu bana geçmedi. Karakteri olduramadım özellikle Felix, çözemedim adamı. Ama tam da burada yazarın günümüz insanı ve ilişkilerine ve onların yüzeyselliğine değindiğini düşünmeye başladım. Tabi onun böyle bi gayesi olmayabilir ama bana geçen bu. Ortada elle tutulur bir durum yok, ama karakterlere sorsanız onlardan daha sorunlusu, mutsuzu yok. Hayattan bıkmışlar, yaşama bakış açıları bambaşka. Onlardan mutsuzu, yalnızı yok. Ben başta bu duruma çok kızdım ne yani böylesine sıradan şeyleri kendilerine dert edinmiş bir kaç kişiyi okuyoruz. Ama sonra baktığım da tam da çağımızın durumu bu. Daha az mücadeleci, depresyona meyilli gibi geliyor bana. O yüzden yazarın da bizim yaşımız da olduğunu düşünürsek o pencereden bakarak yazması normal geldi. Güzel de yazmış, sıradan şeyleri bile güzel kaleme almış. Ama tüm bu durumlar kitabı sevmeme neden olmadı. Tam tersi beni huzursuz etti. Seveni çok var ama ben o tarafta değilim.
Yine bir kitabı okurken çok rahatsız olarak okudum. Kendi hayatımda da sürekli olumsuz konuşan, negatifliğiyle şanssızlığı üstüne çeken, toksik ilişkilerden kurtulamayan bir insanım ve bundan uzak durmaya çalışırken resmen benimle aynı olan bir karakteri okumak beni boğdu boğdu duvara attı.
Ben bu kitapta ne gerçek bir arkadaşlık görebildim ne de gerçek bir sevgi. Ama sanki bu var gibi yazılmış bir kitap, yanlış anlamadığımı düşünüyorum. Birbirlerinden rahatsız olan insanların “çaresizce” bir arada kalmaya çalıştıklarını okudum kitapta.
Bunu okumayı bu kadar sevmememin tek sebebi de güzel bir şeymiş gibi anlatılması olabilir. Yoksa konu olarak gayet ilgi çekici bir konu. Aynı zamanda yazarın dili kesik kesikliğiyle sizi zorlasa da, bölümlerin mailler ile desteklenmesi ve karakteri daha iyi anlamamızı sağlaması farklı ve güzeldi.
Yine de önerir miyim, hayır.
“Biliyorum,benim için hayalini kurduğun hayat bu değildi Alice;beraber büyüdüğüm çocukla bir ev alıp çocuk sahibi olmam.Benim de kendim için hayalini kurduğum hayat bu değildi.Ama sahip olduğum hayat,elimdeki tek hayat bu.Ve sana bu satırları yazarken çok mutluyum.
Yazarla tanışmam kendisine de asıl ünü kazandıran “Normal İnsanlar” kitabıyla oldu.Dizi tadında bir kitabın ardından gelen “Yılın Romanı” seçilerek yine büyük bir ses getiren “Güzel Dünya Neredesin?” de aynı tadı bize veriyor.Uzun diyaloglar,karmaşık ilişkiler,Y kuşağı,yaşama uğraşı,basit anlar,ufak detaylar üzerine kurulu bir kitap olduğunu söyleyebilirim.Karakterler üzerine odaklanan yazarımız olayları geri planda tutuyor ve iki kadın karakter üzerinden bize kendi kendi ideallerimizi
sorgulatıyor.Farklı şehirlerde yaşayan ve otuzlarına yaklaşan iki arkadaş olan Yazar Alice ile Editör Eileen ‘in birbirlerine yazdıkları e-postalarda aşkları,arkadaşlıkları,kaygıları,hayal kırıklıkları ile geçen diyaloglarını okuyoruz.Sade bir üslup ve günlük konuşma diliyle bize seslenen yazarımız kendini ilişkiler konusunda içinden çıkılmaz durumda bulan biz okurlara dünyanın her zaman yaşanılası ve güzellikleri içinde barındıran bir yer olduğunu hatırlatmakta.Simon en sevdiğim karakter olurken Alice kendimi en yakın hissettiğim karakter oldu.
Güzel vakit geçirmelik ve kendi hayatınızdan benzerlikler bulacağınız samimi bir kitap okumak istiyorsanız şans vermenizi tavsiye ederim.
“Belki tanıdığımız insanları sevmek ve onlar adına endişelenmek için, yapacak daha önemli şeyler varken bile sevmek ve endişelenmek için doğmuşuzdur. İnsanlığın soyu bir gün tükenecekse bu güzel bir tükenme sebebi, düşünebileceğin en güzel sebep olmaz mı?”
“Çocuk sahibi olmak, yapmayı hayal edebileceğim en sıradan şey herhalde. İstiyorum da bunu; insanlığın en sıradan tarafının şiddet ya da açgözlülük değil, sevgi ve şefkat olduğunu ispatlamayı. Kime ispatlıyorsam artık. Kendime belki.”
Aramızda yaşanan şey bir olaydı ve sembolik bir tarafı yoktu, biliyorum; öylesine yaşadığımız ya da onun yaptığı bir şeydi, benim yaşamda dikiş tutturamayışımın kaçınılmaz bir tezahürü değildi.