Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı

Huriye Martı

Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı Sözleri ve Alıntıları

Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı sözleri ve alıntılarını, Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı kitap alıntılarını, Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''o Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp ölçülü bir biçim verdi'' ayetine bakıldığında aslında insanın yaratılışıyla uyumlu biçimde dengeli, düzenli ve ölçülü hareket etmesi umulur. Ancak gerçekliğin aynasında bu umudun yansımasını görmek çoğu zaman zordur. Zira ''insan hayrı istediği kadar şerri de ,ister. İnsan pek acelecidir'' (isra 17/11.)
''her türlü çevre kirlenmelerinin altında tertemiz bir bilinç kirlenmesi yatıyor''
afşar timuçinKitabı okudu
Reklam
…tüm varlıklara muhabbet beslemek, onları dev bir ailenin fertleriymişçesine kucaklamak ve onlarla bütünleşmek, ‘yaratılanı Yaratan’dan ötürü hoş görmek’, çevre ahlâkının erdem boyutunu yansıtmaktadır.
"doğu da, batı da Allah'ındır. nereye dönerseniz Allah'ın yüzü işte oradadır" bakara 2/115. ayete bakılırsa Allah'ın yüzü olmakla çevre, kutsallığını Allah'tan almaktadır
Hz. Peygamber (s.a.v) hemen herkes tarafından bilinen bir hadisinde "Birinizin elinde bir fidan varken, kıyamet kopacak olsa bile derhal onu diksin!" buyurmaktadır. Kıyamet kopuyorsa yeryüzünde hayat tamamıyla sona eriyor demektir. Dikilen ağaç anında büyüyüp meyve verecek değildir ki, kendisinden faydalanılsın! Gelişip yapraklanacak değildir ki, gölgesinden yararlanılsın! Kök salacak değildir ki, bunca zahmete katlanılsın! Zaten kıyamet koptuğu an o da her şeyle birlikte yok olacaktır. O halde fidanın dikilmesi insanların faydasına matuf bir emir değildir. Peki, insanlara olan faydası gereği değilse, ağacı dikmeye dair sorumluluk neden kaynaklanmaktadır? Bu sorumluluk, ağacın var olma ve kendi varlığını sürdürme hakkıyla ilgilidir, fidan kendi varlığında taşıdığı temel değeri gereği bunu hak etmektedir. Fidan henüz hayattadır ve insan, sorumluluğunun bilince olarak onu hayatta kalması için elinden geleni yapmak zorundadır. Kıyamet bile bu sorumluluğun karşısında mazeret olamamaktadır.
Çevre deyince hâlâ yere çöp atmamak ve ağaç kesmemek dışında bir şey düşünemeyen, ekolojik bunalımın boyutları konusunda küresel ısınmadan başka örnek sunamayan ve hatta çevre ahlâkına dair bir çalışmanın "Doğayı sev, yeşili koru!" mottosundan öteye gidemeyeceğini farz eden bir zihniyetin geliştirilmeye muhtaç olduğu açıktır.
Reklam
“Çevreye verilen zarar, insan haklarına verilen zarardır, diğer kulların hakkını ihlâldir ve zulümdür.”
"Tabiatın manevî ehemmiyeti kendisini birçok düzeyde ve birçok yolla gösterir. Bâkir doğa, bir düzen ve ahenge sahiptir. Beşerî kaynaklı olmadığı kolayca algılanan bu geniş gerçeklik alanında bir düzen, parçaların karşılıklı ilişkisi, işlev ve rollerin birbirini tamamlayışı ve bir karşılıklı bağımlılık mevcuttur. Modern bilimci dünya görüşünün tabiatında bulunan indirgemecilik tarafından felç edilmemiş bir beyin, onda kaosu kozmosa çeviren ve doğal nizamda kendini gösteren Nur'un manevî vasfını arama ve onun bilincine varma anlayışı bulur."
Nefes alamıyorum!!!
İnsanoğlu bindiği dalı kesmiştir. Nefes almasını sağlayan ormanları yakmış, kendisini doyuran toprakları çölleştirmiş, suya kandıran nehirleri kurutmuştur.
...çevre etiği, "insanlar ile doğal çevreleri arasındaki ahlâkî ilişkilerin sistemli olarak incelenmesidir." ve ahlâk kurallarının insanların doğal dünya karşısındaki davranışlarını yönettiğini ve yönetmesi gerektiğini varsayar.
158 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.