Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hafız Divanı Cilt 1

Hafız-ı Şirazi

Hafız Divanı Cilt 1 Gönderileri

Hafız Divanı Cilt 1 kitaplarını, Hafız Divanı Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, Hafız Divanı Cilt 1 yazarlarını, Hafız Divanı Cilt 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hengâm-i vidâ-i tu zi bes girye ki kerdem Dûr ez ruh-i tu çeşm-i mera nûr nemândest Seninle vedalaşırken ben ne çok ağladım! Yüzünden uzağım diye gözümde nur kalmadı
Şâdî-i meclisiyân der kadem u makdem-i tust Cây-i gam bâd meran dil ki nehâhed şâdet! Meclistekilerin neşesi gelişinde, ayağında Seni mutlu görmek istemeyen kurtulmasın gamdan!
Reklam
Tenem ez vâsıta-i dûrîl-i dilber begudâht Cânem ez âteş-i mihr-i ruh-i cânâne besûht Eridi bedenim dilberden uzağım diye Sevgilinin yanak güneşinden canım yandı
Ba sabâ hemrâh befrist ez ruhet guldesteî Bû ki bûî beşnevîm ez hâk-i bustân-i şumâ Yanağından bir destegül yap, gönder saba ile Bahçendeki toprak kokusunu alırım böylelikle.
Ey bâd, eger be gulşen-i ahbâb bogzerî Zinhâr arze dih ber-i cânân peyâm-i mâ Ey rüzgarı Düşerse yolun dostların gül bağına Unutma aman, ilet haberimizi canana.
Çi kıyâmet est cânâ ki be âşıkân numûdî Dil u cân fedâ-yı rûyet benumâ izâr mâ râ Ey sevgili! Kıyameti kopardın aşıkların başına. Canım, gönlüm feda olsun yüzüne; gösteriver yanağını bana.
Reklam
Eger an turk-i şîrazî be dest âred dil-i mâ râ Be hâl-i hindûyeş bahşem Semerkand u Buhâra râ Şirazlı o dilber verse gönlümün muradını hani, Yanağındaki hint benine bağışlarım Semerkant'ı, hem Buhara'yı.
Ey sûret-i tu mulk-i cemâl u cemâl-i mulk Vey tal'at-i tu cân-i cihân u cihân-i cân Yüzün güzellik ülkesi, ülkenin güzelliği Yüzünün parlaklığı cihanın canı, canın cihanı
Ömür!
Ömür dediğin, pusu kurmuş olaylar sürüsüne, çetesine yakalanmamak için yolun sonuna kadar doludizgin koşan bir süvaridir.
Hep Böyledir Cilvelenirler
Bülbül hep düşünür gül yarim oldu diye Gül endişe eder nasıl cilvelensem diye Dilrübalık değildir daima aşık öldürmek Efendilik, hizmetçinin derdine ortak olmak Çanak çömlek pazarıma kesat verdi der Lalin gönlü bu yüzden hep kan döker Gülün verdiği feyizle söz öğrendi bülbül Yoksa gagasında olmazdı bunca söz ile gazel Sevgilimizin sokağından geçen sen! Bu duvar baş yarar! Kaçın sen! Yüz gönül kafilesi yolculuk eden sevgilinin yanında Tanrım, her neredeyse, kıl onu esenlik içinde Afiyet sohbeti hoşuna gitti gönlüm ama Aşk tarafı azizdir; ihmal edip yabana atma
Sayfa 649 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
Sorma 2
Onun siyah zülüflerinden öyle şikayetçiyim ki sorma Onun yüzünden öyle perişanım ki sorma Vefa umarak kimse terketmesin gönlünü, dinini Yaptıklarımdan öyle pişmanım ki sorma Kimseyi incitmeye niyetim yok ama bir iki yudum için Cahil insanların elinden ne zahmetler çekerim, sorma Zahit, selametle geç git yanımızdan; bu lal şarap Gönlü, dili öyle bir götürür ki sorma Bu yolda dedikodular vardır; yürek eritir Herkes bir şey fıştıklar: Bunu görme, onu da sorma Dindarlık, selamet fikrindeydim ama O fettan bakışlı nergis göz bir işvelenir ki sorma Felek topuna olan biteni sorayım dedim Dedi: Çevgeninin ucunda neler çekerim, sorma Dedim: Kimin kanına girip saçlarını kıvırcık yaptın? Dedi : Hafız, bu uzun hikaye; Allah aşkına sorma.
Sayfa 637 - Ayrıntı Yayınları
Ne Sen Sor Ne De Ben Söyleyeyim
Öyle bir aşk derdi çekmişim ki sorma Öyle bir ayrılık zehri tatmışım ki sorma Dolandım tüm dünyayı, işin sonunda Bir dilber seçmişim ki sorma Kapısının toprağını arzulamaktan Gözyaşlarım bir akar ki sorma Kendi kulağımla dün gece onun ağzından Öyle sözler işitmişim ki sorma "Konuşma" diye bana bakıp sus edersin Öyle bir lal dudak ısırmışım ki sorma Kendi yoksulluk kulübemde sen yokken Öyle çileler çekmişim ki sorma Hafız gibi garip, aşk yolunda Öyle bir makama gelmişim ki sorma
Sayfa 635 - Ayrıntı Yayınları
Ayrılık Gününü Kim Sayar Ömür Hesabına
Yüzünün parlaklığından ne hoştur ömür lalezarı! Dön gel, gül yüzün olmadan soldu ömür baharı Revadır, yağmur gibi dökülse gözümden gözyaşları Gamını çekerken yıldırım gibi geçti ömür çağı Görüşme fırsatı varken şimdi bir iki dem Yaşamaya bak bu anı, değil ömrün ne yapacağı Niceye dek sürecek sabuh içip şekerleme yapmak? Ömür geçip gidiyor, topla aklını başına, kendine bak Dün geçiyordu yolumdan, dönüp bakmadı bana Zavallı gönlüm ne gördü ki şu ömürden yana? Kimde yoksa yokluk denizinin endişesi Ağzının noktasında olsun ömür yörüngesi Hadiseler ordusu her yana kurmuş bir pusu Bu yüzden boşanmış gider ömür atlısı Ömrüm yokken yaşıyorum, şaşma hiç buna Ayrılık gününü kim sayar ömür hesabına? Hafız bir şeyler söyle; ömrün sayfasında Kaleminden bu nakışlar kalır ömür yadigarında.
Sayfa 599 - Ayrıntı Yayınları
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.