Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1

Osman Nuri Topbaş

Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1 Gönderileri

Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1 kitaplarını, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1 sözleri ve alıntılarını, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1 yazarlarını, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şüphesiz ki Allah ve melekleri , Peygamber'e çokça salât ederler. Ey mü'minler ! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!" El- Ahzab Süresi / 56. Ayet
Hazreti Ali (radıyallahu anh) şöyle buyurmuşlardır: "İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşılık iyilik yapandır." "Karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeden, iyilik ediniz."
Reklam
Hak dostu Ebu'l Hasan Harakani Hazretleri der ki: "Türkistan'dan Şam'a kadar olan sahada bir din kardeşimin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır; onun ayağına çarpan taş, benim ayağıma çarpmıştır. Onun acısını ben duyarım. Bir kalpte hüzün varsa, o kalp benim kalbimdir." İşte gerçek bir İslam kardeşliğinde sahip olunması gereken gönül ufku...
Hak dostları, kalb-i selim'in en mühim iki vasfını söyle ifade etmişlerdir: 1. Kimseyi incitmemek, kimseden incinmemek. Zira kalp, nazargâh-ı ilâhidir. 2. Dünya ve ahiret isleri karsı karsıya geldiğinde ahiret işini tercih etmek.
Ne hazindir ki, dünyevilesme ve maddecilik salgınının kol gezdiği günümüzde, her şeyi materyalist bir zihniyetle değerlendirmeye alışmış olan bâzı çevrelerde, insanın şeref ve kıymeti; para-pul ve makam-mevki ile ölçülür haldedir. Düğünler, sünnetler, cenazeler de adeta bunun test edildiği yerler durumundadır. Halbuki insanin izzet ve şerefinin ölçüsü: her hâlükârda islam şahsiyet ve karakterini muhafaza etmesidir, yani îmânidır, takvasıdır, güzel ahlakıdır.
Yanlış bir hal üzere olan kimselere gösterilen nefsâni müsâmahalar, toplumda günahların yaygınlaşmasına meşrû görülmesine ve neticede alenen ve pervâsizca işlenmesine zemin hazırlar. İsrailoğulları'nın bozuluşu da menfaatlerini kaybetmek korkusuyla verdikleri tâvizler ile başlamıştır.
Reklam
Muhabbet ve nefret hususunda Allâh'in rizâsını gözetme firâseti kaybedildiği zaman, kişi nefsinin maskarası hâline gelir. Iman hassâsiyetleri yerine, dünya menfaatlerini ön planda tutar. Bu sebeple de "hosgörü" adı altında yanlışları hafife almaya, "aman kırılmasın, gücenmesin, dostluk ve menfaatimiz zarar görmesin" gibi düşüncelerle sessiz kalmaya başlar. Bu ise, kişinin hem kendisine hem de haksızlığına göz yumduğu insana yapabileceği en büyük kötülüklerden biridir.
Muhabbet ve nefret duyguları, Allah için olmaz ise, buğz edilmesi gerekene muhabbet beslenip muhabbet duyulması gerekene de bigâne kalırsa,bu mânen büyük bir felâket olur.Bu sebeple muhabbeti lâyıkına,husûme müstehakına tevcîh etmek şarttır..
Bir din düşmanının yaptığı bir duvara bile “aman ne güzel” demekten dolayı kalbe menfî bir tesir ârız olur.Zira onun fiilini veya eserini beğenmek, o Allah düşmanının itibârını yükselteceğinden,Cenab-ı Hakk’ın gazabını celbeder.İslâm şahsiyet ve kimliğini zaafa uğratan bu hâl,nice mü’minlerin gaflet gösterdiği bir imtihan handikapıdır.
Sayfa 297Kitabı okudu
Nefse nasihât..
Fudayl bin Iyâz rahmetullâhi aleyh de nefsini şöyle hesaba çekerdi: "Firdevs Cenneti'nde peygamberler ve sıddîklarla bir arada bulunmayı istiyorsun ama, buna karşılık hangi ameli işledin? Hangi şehevî arzunu kırdın? Hangi hiddetini yendin? Sana gelmeyen hangi akrabana gittin? Kardeşinin hangi kusurunu bağışladın? Allâh için hangi yakınından uzaklaştın veya hangi uzağına yaklaştın?.."
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.