21. yüzyılda siyasi, toplumsal ve kültürel hayatta daha fazla etkisini gösteren postmodernizm ve nihilizmin Donald Trump ile birlikte Amerikan siyasetinde ve toplumsal yapısında oluşturduğu değişimi okuyoruz kitapta…
Aslında bu değişim sadece Amerika’da değil Rusya’da, Avrupa’da ve dünyanın farklı coğrafyalarında etkisini göstermekte.
Bu değişim, hakikatin ve gerçeğin sorgulanması, mantık ve rasyonel düşünceden giderek uzaklaşılması, her bireyin kendi gerçeğinin farklı olması, kurumların, değerlerin giderek zayıflatılması şekline kendini göstermekte.
İnsanlar neyin gerçek neyin sahte, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamakta, ayırmakta zorlanıyor.
Diğer yandan, internetin ve özellikle sosyal medyanın giderek yaygınlaşması ve kötü amaçlarla kullanılması neticesinde inançları, değerleri, fikirleri, kimlikleri farklı olan insanlar, topluluklar arasındaki ayrımlar giderek artmakta, duvarlar yükselmekte.
Kitaba göre, bu durum Trump gibi siyasetçiler tarafından etkin şekilde kullanılıyor. Kendi kitlelerini bir arada tutmak, sadakati arttırmak adına milliyetçiliğe yakın söylemlerde bulunuluyor, ırkçılık, göçmen karşıtı gruplar ve düşünceler çoğalıyor, farklı düşünceler vatan hainliği ile eşdeğer tutuluyor, rasyonel gerçeklerin, geleneksel kurumların değeri azaltılıyor.
Kimi yerlerinde Trump’a karşı küfre varan ifadeler bulunsa ve objektifliğini kaybetse de yaşadığımız tarih evresindeki gelişmeler hakkında fikir veren bir eser.
